Dolunay vardı,bu akşam.
Efkar doldu da, içim,
ve bir çırpıda indim sahile bu akşam, oturdum denizin en kuytu bir kenarına, daldım kaybolup gitmiş geçmişime, denizin ufkuna bakarak, düş kurdum,geçmişi aradım denizin içinde, o sahilin o kuytu bir köşesinde, oturarak. Dolunay çıktı sonra, ve esen meltemin, sesini dinledim orda, dertlerimi döktüm, ak denizin sularına, grı renkli yakamozlar’da, buldum arkadaşlığı, onlar derdimi dinlediler, bense anlattım, gece boyu ışıl,ışıl dolunayın aydınlığında, bu gece,o denizin kıyısında, anıları paylatım dolunayla.. Ne kadar çok, dolmuşsa içim, geçmişi ne kadar da çok, özlemişsem, birer birer canlandı döküldü, o yerde bütün anılarım, gözlerimden akan yaşları denize bıraktım, taşırdım dev gibi, dalgalar yarattım, ve ben geçmişe ağladım. . Dolunayın yüzünde gördüm, o gece, sevdiğim kadını, özlediğimi,ve yanıp,yanıp tutuştuğumu anladım, hasret acısını yaşadım bol,bol, konuşup,ufkumdaymış gibi güzel gözlerine baktım. Hele anılardan, biri vardı ki bunların içinde, en çok da ona ağladım, o akşam ben, en çok o anım ağlattı o gece beni, o mehtablı o dolunaylı gecemde, yakomozlarla, arkadaşlık ederken, onlardı o kuytu kıyıda, derdimi dinlerken, geçmişi özleten,en çok o anımı yaşadım, bu akşam deniz kenarında, dolunayın altında, yakomozlarla arkadaşlık ederken, ben içten,içten ağlarken. A.Yüksel Şanlıer 08 Mayıs 2009-05-08 Antalya.. |
Çok güzel ifade edilmiş.
Etkileyiciydi,tebrik ediyorum.
Selam ve saygılar.