Ölü Yazar'a IIdemiştim daha önce yazar sana anlamsız öykülerin sancılarıyla geliyorum kıvrana kıvrana coğrafyalardan kovuluyorum ilkin bilinmez iklimlerin dönüm noktaları oluyorum ara sıra dedim ya savaşlardan kalma ezik yaralarımla geliyorum sana anla beni yorulmuşluğum ve yoğrulmuşluğum hatrına semanın mavisi gözümün mili aşkına kaç deniz milinden bu yana savruluyorum sana kaç istifham dolaşıyor dizelerimde ki boş ver sen gül hesaplar döner yeniden yedi kere yerin dibine karışmışlığım rüzgârın acizliğine topyalamadığı gibi her esişinde dağıtıyor her yükselişinde şahit tepelerle şahit olmadığım acılardan söz ediyor neyi biliyorum ki ben ölü yazar ölmüşlüğüm ve öldürülmüşlüğüm dışında ayağıma dolaşan felaketlerden her yazdığın öyküden sonra köşebaşına diktiğin duvarlara şiir yazdırdığın kişilerden bilirim elbet mesela sen giderken eşik yürümüştü ardından oturduğun sandalye hala sallanıyordu ve gıcırtısı beynimin zarını delerken çığlık çığlığa bir serçe kanat çırpıyordu ölüyordu yazar bugünlerde her şey ölüyor şiirler ben küstüm otuna benzeyen hayat yeni süslenmiş erik ağacı veya tarlaya ekilmiş ekinlerim ölüyor şu sıra hasat diye ben toplanıyorum tarlada kalan saplarımın üstüne ateş yakılıyor yeniden bitmeyeyim diye halbuki bitiyorum yazar santim santim sancılarımla eriyorum ah rüzgâr eli kırılasıca rüzgâr karışmışlığım zaten ondan sırf bu durumdan yok olmam bile enkaz sırf bu durumdan bile olamamam sadece senin yaşıyor olmandan ölü yazar artık git başımdan... z&y |
içeriği yer yer felsefik
farklı bir aktarımdı
kalem var ola
sevgiyle...şiirlerle kalın