Okuduğunuz şiir 27.5.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Mustafa Zorla
İsimsiz Hikâyem...
Bırak süzülsün kondurduğu bakışlar saçlarından sevginin Poyrazın kollarına bırak cümlelerimizi Bir ucundan yüreğin diğer ucuna savrulsun Aynı bedende iki ruh olalım Ne sen beni tanı Ne ben seni Tanışmaya yüz tutmadan sevgimiz Farklı yönlerde aynı hedefe koşalım...
Aramızdaki mesafeler kadar yüceltelim benlikleri Sen bir yalana uy Bense bir iftiranın boğazında takılıp kalayım...
Birkaç yabancı dile sal sırlarımızı Yaşanılan hiçbir anımız olmasın Seni bir kalemde bin sayfadan sileyim Böylece Aldığım derin bir nefeste sızlamasın yüreğim...
Tanıdık bir melodi Kulaklarında dans ederken Sesim takılıp kalsın aklının en kuytusunda Tiz bir acı seni sarmaladığım boşluklarında hayat bulsun Böylece Sana sunduğum can yol alırken bilinmeyene Sussun nefretim...
Aldığım kararlar boyuna uzanmış puslu gecede Kaçamak korkular eşlik eder şafağın heybetine Uykusuzluğun pençesinde bir hece Can veriyor masumluğum Perçinleyip tebessümleri elemlerle Seni güneşe hapsediyorum Böylece Gözlerim bir inat uğruna kör olacak Gölgene bile hasret göçecek benliğim...
Geçmişin satır aralarında kör bir bıçak Hataların doğrultusunda bir darbede nefesini almakta umudun İkinci bir şans diye köle oldu arzularım Bir küçük çocuk vardı karşısında mutluluğun Ezdi geçti hüzün Sarsılsın bırak Yıkıntılar altında kalsın saflık Avuçlarım kavuşamadan birbirine Dağlansın duygularım...
İsimsiz bir hikâyenin Sonu belli meçhul kahramanı biz Adı bilinen yalanaşk’ın Sonu gelmeyecek darbeleri...
Hiç yaşanmamışçasına bir soykırım sevgi adına Katledilmemişçesine aşk acımasızca Bastığın zeminde ayağına bulaşmadan karası nefretin Uzaklaş Sen yaşamamış gibi bu hikâyeyi Ağlamamış Üzülmemiş Gecelere küsmemiş gibi Maskesini takarak bir mecazi oyunun yüzüne Yeni bir ufka yol al Çehrende yalandan bir tebessüm eşliğinde...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İsimsiz Hikâyem... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İsimsiz Hikâyem... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İsimsiz bir hikâyenin Sonu belli meçhul kahramanı biz Adı bilinen yalan aşk’ın Sonu gelmeyecek darbeleri...
Hiç yaşanmamışçasına bir soykırım sevgi adına Katledilmemişçesine aşk acımasızca Bastığın zeminde ayağına bulaşmadan karası nefretin Uzaklaş Sen yaşamamış gibi bu hikâyeyi Ağlamamış Üzülmemiş Gecelere küsmemiş gibi Maskesini takarak bir mecazi oyunun yüzüne Yeni bir ufka yol al Çehrende yalandan bir tebessüm eşliğinde...
Aşktaki son perde sanırım hep aynı.Güzel anlatımınızı kutluyorum.
bazen yazarsınız ve salarsınız boşluğa... sizden çıkar artık...okuyanın olmuştur.. çünkü her okuyan kendince çok şeyler bulmuştur şiirde... hem çok özeldir bu tarz şiirler, hem de herkese açıktır kapıları... çığlık çığlıktır hasretleri...yumrukiçi saklayarak öfkesini...sevda ıslıklarını düşürür diline...
kutlarım güne düşen şiiri...paylaşmış olmak keyifliydi...
sevgiler........................................şiirle ve dostlukla..
Birkaç yabancı dile sal sırlarımızı Yaşanılan hiçbir anımız olmasın Seni bir kalemde bin sayfadan sileyim Böylece Aldığım derin bir nefeste sızlamasın yüreğim... .......................................... Önce seçkiyi kutlamak istiyorum... Bu güzel şiiri kaçırsaydım üzülürdüm doğrusu, iyi ki günün şiiri seçilmiş... Hiçbir dize, hiçbir duygu yabancı değil fakat yukardaki öbek daha bir yakın... Tebrik ve saygılarımla...
Kaçıncı oluyor bilmiyorum sayfaya gelip sonra gişimin kaçıncısı bu nefeslenişimin saymadım yine. Şiir bırakmıyor, mecali kalmıyor bazen insanın konuşmaya, ben buna susmak desem de yüreğim, aldırma!!!
Oturup hesabını mı yapalım şimdi şiir iyi mi kötü mü diye nasıl olmuş nasıl olmamış vs. vs. El insaf!!! Öyle yüzüne dokunup gidenlerden olabilsem keşke. Bu ses olmasa şiirin semasında dalgalanan belki daha uslu olabilir benliğimiz. Hımmm..Diyip gidebiliriz. Hani iyi şiirmiş , seçkiye layık deriz.Oysa ki öyle değil işte. Küllerimiz savruluyor hanesiz kuytularda. Şiiri süzerken yüreğim, çok yerinde " merhamet ey şair" demedim değil. Talan olmuş, sağ hiç bir şey yok sağlam çıkmamış hiçbir nokta.
"Bırak süzülsün kondurduğu bakışlar saçlarından sevginin Poyrazın kollarına bırak cümlelerimizi Bir ucundan yüreğin diğer ucuna savrulsun Aynı bedende iki ruh olalım Ne sen beni tanı Ne ben seni Tanışmaya yüz tutmadan sevgimiz Farklı yönlerde aynı hedefe koşalım..."
Bir kibrit verilse elimize çaksak alev alsa nokta kadar olan yer, sonra onu alıp yere fırlatsak. Ne olur? Hiçbir şey! Bir de şöyle deneyelim, kendimizi yakıt çemberine alalım. Henüz bir şey yok hava temiz falan. Sonra o kibriti yine verseler bize, yine çakalım minnacık bir kıvılcım ateş alsın. Elimizden bırakmadık henüz sonra bir önceki gibi fırlatalım. Ne olur? Ver-ruhul El-Fatiha!!! Tüm hayatın, hayatların sonuna zambak ekinleri kalanlardan. Sonra devamında;
"Aramızdaki mesafeler kadar yüceltelim benlikleri Sen bir yalana uy Bense bir iftiranın boğazında takılıp kalayım..."
Senleri de benleri de her şeyi yakıp yıkmış yok etmiş. Hiçbir şey kalmamış geriye. Böyle bir ruh haline yaradan yardımcı olsun. Soğuk bir rüzgar içinde alevler taşıyan. Bir nebze kainattan sur taşımayan.Yakıldık, yıkıldık ötesi yok ki şair!!! Daha da devamı var işlesem bitimine kadar, bulunduğum yerde zerrem kalmayacak. Çıkıp gidiyorum yara aldık her demden buzunu bırakabilmeli belki.
Sevgili Mustafa Zorla yine bütün ihtişamıyla sesi ve yüreğiyle olduğu gibi karşımızda.
Bu sayfayı kutlamak haddim değil. Daim olmasını diliyorum.
sonu geliyorda her şeyin sanırım biz tekrar yine yeniden bunları yaşamak için hep bi açık kapı birakıyoruz esfunu sinsin diye içimize hayatın...
ne derler bilirsiniz pervane yanacağını bile bile ateşe atarmış kendini aşkından insan oğluda öyle tek fark kanadımız yerine cümlelerimiz ve duygularımız var usanmadan hüznü usanmadan mutluluğu sindirebiliriz tek ihtiyacımız olan zaman...o da göreceli tabii...
Sadece mükemmeldi desem, yine dinlesem,yine okusam okusam...duyguların naifçe işlenmesi satırlara, rüzgârına kapılmamak mümkün değil hüzünlerin bulaştığı kalemin...
ah bu yüzümüze geçirilen hüzün nasıl da dövüyor kelimeleri Kaptan.
"biliyorsun ne zaman toprağa sokulsam çapa vuruyorlar ve ne zaman uykusu fesleğen kokan bir kızın saçlarını tarasam geçmiş günlerimi aşağılamakta yeni yetme bir şiir.
o yüzden kaçarken ardımda kalanları yakıyorum kapısı kırık bir mevsime. peşimde bütün bahçeleri boşaltan ter kokusu ve üşüyorum bütün yaşadıklarından söyle iki gözüm, hangi dilde bir çiçek adıdır üşümek."
güne değen bu şiirin halayına katılmak çok güzel... götüren bir şiirdir.
Tanıdık bir melodi Kulaklarında dans ederken Sesim takılıp kalsın aklının en kuytusunda Tiz bir acı seni sarmaladığım boşluklarında hayat bulsun Böylece Sana sunduğum can yol alırken bilinmeyene Sussun nefretim...
yalnızlığı büyütüp içimde çıktım bu bitmez sefere nefretim aslında unutulamayanın işareti nötr olana kadar vardır parçası sevginin... o yüzden haklısın dost...
Bırak süzülsün kondurduğu bakışlar saçlarından sevginin Poyrazın kollarına bırak cümlelerimizi Bir ucundan yüreğin diğer ucuna savrulsun Aynı bedende iki ruh olalım Ne sen beni tanı Ne ben seni Tanışmaya yüz tutmadan sevgimiz Farklı yönlerde aynı hedefe koşalım...
En güzel hikaye midir aynı zamanda isimsiz olan? Kimbilir. Senin kelimelerinle çoğalıyor her şey, erteliyorum her şeyi, seni okurken, dinlerken. Haberin yoktu, sen küçüktün, bu kadar çok şeyi nerden biliyor derdim.. Meğer bir bildiğin varmış. Kelimeler anlatacakmış daha sonra...
isimsiz bir hikâyenin Sonu belli meçhul kahramanı biz _______________ her askin bir hikayesi. -sonu bilinmezlere bile yol alsa. her hikayenin bir kahramani vardir, hatta iki, degilmi? ...
bu harika siir icin tesekkür ediyorum. basarin gözümü kamastiriyor, daim olmasini diliyorum gönülden.
sevgiyle...
gülüm-se tarafından 5/27/2009 2:59:01 AM zamanında düzenlenmiştir.