BEN SULTAN,SEN AŞK...
Bismihu...
kaç kişilik bir oyundu oynadık daha sobelemeden yenildik gidişine yanmadım sanma sakın dönüşsüz olduğunu bilrimde yinede, ardınca sularım yolunu gözlerimle adam gibi diyemedin yetmedi buna yüreğin oysa deseydin belki... ama ben yiğittim bildim işte gitmeliydin ıyı oynardım bilirdin yakar top oyununu yine aldattı seni s/özlerim oysa,yalandı daha sen gitmeden özledim ama şimdi çocuk değildim artık sevmedim bu oyunu yinede, senin için oynadım sakın dönüpde bakma ardına çözülüp,ağlarım kirli bir nehir gibi sonra sensizliğe akarım gölgeni bırak yeter ömrüme avuç avuç içerim sen diye oysaki gönüllü başlayıp dağıldık sebepsiz iki sevda kaçağı tek bir ölümdük biz ölüm sus/m/azmış aşk-a b/anmayınca ruh gusletmezmiş besmele çekmeyince aykırı bir aşk olsun adı sultana karşı isyankar çarmıha ger beni, yağlı urgan saçlarımdan as seni, adı idam aşk uğruna ölen katil olmazmış... 05.24.2009.. saat.01.42 Yazar.Mehtap S.Hümeyragül DALLI |
Ne yazarsan yaz...
Ama muhabbet olması ümidi ile ben sözü Yahya b. Muâz'a bırakayım. Bizim için de o buyursun;
Yahya b. Muâz: Eğer cehennemi bana bağışlasalar, hiçbir âşıkı yakmam. Çünkü zâten aşk âşıkı yüz defa yakmıştır.
Ben-i Âdem: Şayet bir âşıkın bir sürü cürmü olsa da mı?
Yahya b. Muâz: Evet öyle! Zira o cürüm ihtiyarî olarak vâki olmamıştır, çünkü âşıkların işi ihtiyarî değildir.