Kırmızı Başlıklı Şiir
tabiatın arka zemininden ölüme okunan organik dua: vücut!
annesinin geceli gündüzlü intikam emzirdiği bir kiralık katil gibi kendinden emin ve üzerime sinmiş ölü kadın kokularıyla geçtim suratında hep bir çocuk kesiği cehennemi- ni! peşimde, kelepçe tutkunu polisin telsizinde adı anılmayan, korkunç bir şüphe. onun, hayatın hep bir yerlerine temas eden ruj lekeli nefesi. alkolün, gecenin ve başımın üzerinde tuttum sesimin orta yerinden gökyüzüne doğru yükselen cesedini. terk edilenin, terk eden boşluğuna sığınmış kabarık mülteci listesine hiç durmadan hacimsiz bir isim sustum. geçmişin, adını unutup yüzünü unutmak istemediği kadınları bulmak için attığı adımları andıran, kan-dıran çok seri bir doğa değiyor şimdi bilincime. yer, bir çiçeğin çanağından, yüzünü ihtirasla çizdiğim yeryüzüme açılıyor. bir korsan bayrağı çekiliyor illegal sloganlar içinden göğe, deniz cebimde, tuz yaramda, şafak benimle birlikte. dedim ki, adındır bu; münasebetsiz bir esrarın kasıkları altında vasiyetini hazırlayan kadının bakışlarından yer yüzüme sızan mesafe! Unutulur! Yüzünün en sert tabakası; ihanet! orayla göğüs göğüse çarpıştıktan sonra düşüyor kalbime kanlar içinde bir aşk. cehennemi, sevdalı bir çocuğun şarap dolu kafatasında asasına doluyor Musa. biri sana, biri sola. içten içe büyüyor veba! bir çürük gibi çoğalıyor hukukun beni terk ettiği içimde. geleceğe anlatılacak! Gelecek’e anlatılacak! o zaman her yanım kan, her yanım tanrıdan alacaklı bir tufan... her yanım kırılmış sancaklarıyla bahtiyar gemiler içinde! hafızanın akıl almaz serasında ki tek normalizasyon: zaman! gözlerinin önünde küfre saplanmış bir entrikayım; hiç orta çağ görmemiş. sesinin gölgesinde soluklanan büyük savaşların, o kanlı meydanlarında Şeyh Sait’in canıyla aynı anda toprağa düşen trajedi; hiç gülmemiş! örselenmiş boşlukların geleceğe saklamaya çalıştığı tarih haznesi, onun kalp zarını delen zencefil sesi... dedim ki, adındır. Unutulur. yeni bir lisandır ağrıyan aklıma... ah! sevgililer kan taşıyor şimdi damarlarımdan, sevdanın hamamlarına. |
Sivri bir bıçak ucu
Sıyırdıkça soğuk, metal ihaneti
Tiz sesi olmuş şiir...
Tebrikler,
Sevgilerimle...