GEL
bir kaç bulut arasında güneş ve seni çizdim pencereme
her yeni güne seninle başlamak için gülüşünü damla damla gözlerimden silen bu sabah dökülen son yağmura karışta gel herkesten sakladığım bir şey var sürekli yerini değiştiriyorum artık birileri bulsun diye yıllardır sende çözemediğim bir şeyler var hasret nehirlerimin döküldüğü denizleri kurutta gel düşüncelere gömülü bir ağaç gibiyim gövdemde ismin yazılı seni gördüğüm ilk sokakta adını duyduğum şarkılarda baktığım her yerde resmin kazılı bakamadığım yerlerden vazgeçte gel beyaz şehirlerin karanlık güzeli ne zaman susasam senin çölünde buluyorum kendimi sevdalı bir şiir yağmurunun ardından ıslanan kirpiklerimi ve gittiğin günden beri yağan yağmuru dindirde gel başını yastığa koyar koymaz uyuyamadın hiç biliyorum sen gittikten sonra bende ulaşamadım sabahlara insaf etmiyor gece seni gizliyor ardında karanlıkta yaşanmıyor artık ay ı ışığından tutta gel yazdığım şiirlerde arıyorsam eski günleri seni sensiz yaşamayı bir de bana sor bakıp bakıp dertlendiğim derin bir iç çektiğim sayfaları kalem ve kağıt arasında buluşan anılarımızı yaşatmak için gel bugünde güneş acımasızca terkediyor bu şehri bu akşam son çiviyide çaktım sensizliğe sensiz bir günümü yaşayamam derken nasılda geçiyor yıllar zaman insaf etmiyor gel sensiz çekilmiyor ki hayat sende beni benim gibi duvarlara anlat artık her tabutu ben diye gömüyorum toprağa üstüme üstüme gelen duvarları durdur artık gül yüzünü al da gel bırakırdın ellerini avuçlarıma sakin bir denizin kıyısında hatırladıkça yaşlar görünür resimlerini astığım duvarın çatlaklarında sensiz uyanıyorum en günahkar sevişmelerin sabahında damla damla içine düştüğüm kadehini içte gel olurda bir gün geri dönmek istersen eğer beni bu şehirde değil kendinde ara üzerinde dolaşsa bile kara bulut bugün hasret mevsiminin son günü bütün dertlerini unutta gel geleceğin yoldan geri dönme / geri döneceğin yoldan gelme |
sende beni benim gibi duvarlara anlat
artık her tabutu ben diye gömüyorum toprağa
üstüme üstüme gelen duvarları durdur artık gül yüzünü al da gel
bırakırdın ellerini avuçlarıma sakin bir denizin kıyısında
hatırladıkça yaşlar görünür resimlerini astığım duvarın çatlaklarında
sensiz uyanıyorum en günahkar sevişmelerin sabahında
damla damla içine düştüğüm kadehini içte gel
olurda bir gün geri dönmek istersen eğer
beni bu şehirde değil kendinde ara
üzerinde dolaşsa bile kara bulut
bugün hasret mevsiminin son günü bütün dertlerini unutta gel
geleceğin yoldan geri dönme / geri döneceğin yoldan gelme
iyi anlatımdı şair.