GARAM
sefil bir gece yarısı
ne zaman elime kağıt kalem alsam sana sesleniyorum karanlıklar sokuluyor içime yalnızlığı sürüp kalemime buruk şiirler yazıyorum seni anlatıyorum kimselerin bilmediği mısralarda artık sabahı beklemiyorum geceleri zaman dursun istiyorum seni düşünürken seni daha çok özlüyorum gözyaşları düşünce tenime bayram sabahına yalnız uyanan bir kadının masum bakışlarındaki acıyı duyuyorum her damlasında eski gülümsemem sıyrılıp düşüyor yüzümden karanlıklar parçalanıyor ay ışığı sızıyor uykuma eski bir resmine saplanıyor gözlerim bu loş aydınlıkta elinde olsa onda bile gözlerini benden kaçıracaktın sensizliği bilmeden beni sensiz bıraktın nereye baksam sen varsın bakışın asılı duruyor kirpiklerimin penceresinde hafif bir yağmur ayaklandırırken ıslak toprak kokusunu şehrin üzerine buram buram yalnızlık yağıyor kimsesiz parklarda salıncaklar bile boş sallanıyor sen gittikten sonra ilk defa resimlerini elime aldım söyleyemedim adını kimselere bakamadım kaybolan bir çocuğun anne sıcağını özlemesi gibi adınla bitirdim her cümlemi ellerim bir dua ya yükselip kaldı aminler esir aldı dilimi |
Başka söze gerek yok.
Selamlar ve Saygılar
Meryem ZEMEROT