İçimdeki Sensizlik
İçimdeki Sensizlik
titrek ve kısık mum ışığının ardında sancılar biriktiriyorum intizarlarıma el değmemiş sevdaları öpüyor hatıralarım bir bir inzivalar dökülürken gözyaşlarımdan ben şimdi sensizliğime bürünen bir gölgeyim hıçkırıklarımı hançerlediğin kirpiklerime sürgün edilen gözlerine çektiğim süallerdeyim aşk ve gurur ve sen bu kenti terkedeli ben aynalara döküyorum yüzümü hüzünlerim ele veriyor beni ve sonra en sessiz harflerle yazdığım şiirlerimi hınçla aynaların suratına çarparak geliyorum ve görüyorum ki aşk ne kadar yalnızsa aynalar o kadar yalancıymış susuyorum sanki yüz göz oluyorum hatıralarımla kimseler görmesin istiyorum gözlerimi siyah beyaz hüzünlerimi saklıyorum avuçlarımda ellerimi semaya kaldırıp kendimi kendime ihbar ederken kırışan sevinçlerimi yüzüme gömerek geliyorum sessizim ve içimdeki sensizliğe rağmen kulaklarımda çınlıyor umarsızlığın bir gelip bir gidiyorsun ve diyorsun ki hangi aşk mübarek bir duayla başlamaz ya da hangi sala ebedi bir aşkı öldürebilir ki terk edilmiş bir yürekle sakın aynalarla sırdaş olma çünkü aşk ne kadar kutsalsa aynalar o kadar sahtekardır H.Ali Aydın 29.04.2009 |
haz alarak okudum...
Selamlar...