Zalim Gurbet
Dikildi karşıma, bir zalim gurbet,
Sordu otağımı, sersefil etti. Bin yıllık yurdumu, etti virane, Vurdu konağımı, sersefil etti Köyde akarsuyum, deli akardı, Sabahın seheri, bülbül öterdi, Taze nane ile gülü kokardı, Derdi şu bağımı sersefil etti Koyun kuzusuna, otlak arardı Dağları taşları, kekik sarardı Anam sac üstünde, dürüm yapardı Kor’du, ocağımı, sersefil etti Dün gittim köyüme, gördüm dereyi Ağlamadan nasıl deyim nereyi? Biçmeye gittiğim, yeşil merayı, Sardı orağımı, sersefil etti. Çıkınca sokağa, sesler var idi. Düğünde dernekte, ordu yürürdü. İnsanlar damlarda, karlar kürürdü. Kırdı küreğimi, sersefil etti Pınarlar, dağların, gözleriydiler. Bülbülü, bağların, sözleriydiler. Harmanı, köylerin, düzleriydiler. Sürdü evleğimi, sersefil etti. Yıldırım, sus artık, sıkma canını. Görsen Anayurdun dört bir yanını… Hala çağırmakta kalanlarını, Burdu ayağımı, sersefil etti. (2009 Konya) Tayyar Yıldırım |
tebrikler