her şeye göz yumuyorum bugünlerde
her kedere her yokluğa her yıkıma
düşsem de her gün yeni bir derde
hep uzak yerler düşüyor aklıma


aldırmadan hayatıma
kayıtsız kalıyorum her söze
rüzgarın okşadığı lülelere
üstünkörü sarıyorum bigudileri
seninle göz göze baharla diz dize...


kirpiklerim yorgun bir ikindide
bükülen mendil gibi birbirine kenetli
ve ben gözlerinde gide gide…


….

isketenin taze sesi fethediyor gönülleri
uç uç böceği tedirgin
erikler gelinliği ile nazlı/ cilveli
kan ter içinde yeşilleri kuşanan mevsim


uçarı serçenin dilinde tirşe bir türkü
kaynatıyor dalların gölgesinde
gözlerin yeşeriyor mavi düş cennetinde
ışıltılı gülüşüyle…
ellerin olmadık bir yerde…


ne zaman bahar sesini yükseltse
yüzünün şakayıkları penceremde…
aklımın yasak duvarlarını yıkıyor serkeş hayaller
derdest edilen fısıltılar eşliğinde…


-sonsuz bir haziran c/ismin
ellerin
nuha zeytin yaprağı müjdeleyen güvercin-


söyle ey sevgili!
kaç şiirin ardına saklanır
aşka diz çöktüren gözlerin
bir ömre kaç özlem sığdırır
soluğunun alevinde eriyen sözlerin!