Tarık'a seszelzeleler devşiren yellerdendim ben Tarık bir baharda olduğumun bile farkında değildim ben işte küskün, boş vermiş ve olabildiğince savruk nereden ve nasıl geldiğimi bilmeden göğsümün en ince yerinden bel/li/ki yürek derinliğimden koparıp bir avuç umudu dokundum ömrümün en güzel çiçeğine; adı bende –şimdi- Hümeyra.. ben iki bahar arası boşluklardaydım Tarık dağlardan savrulmak kolay değil nasılsa öğreneceksin.. tek tek sayacak ellerine hayat acılarını memeden sıyrılan her bebek gibi daya duracaksın düşeceksin/kalkacaksın koşacaksın güldüğünde olacak elbet acıya da doyacaksın.. delişmen bir rüzgar artığısın sen gördüğüm een güzel gonca gülün kollarında beni şimdilik affetmeyeceksin fakat er geç cinnet neymiş anlayacaksın aftan muaf tutulmaz her suç biliyorum bayrak tutanları anlatacak bir gün bir esmerce güzel uçurumlardan kopan yankıları sırtından vurulan yolbaşçıları kışlardan nakış nakış güneş çalanları yalancı alkışları baharlar düşünen zındanları erken büyütecek bu hikaye seni Tarık anlayacaksın ama ağlamayacaksın… bu mektubun köşesini yakacağım Tarık kendimi cezalandıracağım.. ne kadar asılsam ne kadar atılsam uçurumlara ne çok yazılsam kör kuyulara o kadar çok yaşarım en çok ölmeyi severim ben Tarık sana ve Hümeyra’ya ve en çok eserek esmer esmer kendimi kaybetmişliğimi bırakırım sana. |
Herşeyinle güzelsin, "kendini kaybetmişliğinle" bile.
Selam ve dua ile.