türkümüzü ünletenimHalit için.. ne garip şey kaleşnikof sarsıntısına yüklemek onuru Halıt! ne garip şey yere bakan yürek yakan hikayelerin yüzünü ağartmak, alnı ak yaşamak nasıl olurmuş kovan kovan belletmek.. ömrünü hibe ettiğin yarınları düşün Halıt sinmiş yağmurların verdiği kasveti artık unut.. yıldırımlar savurmuş bulutlardan sonra mavilikler içinde düşler biriktir.. ve teşekkür et güneşli sabahlara, her geceye bir yıldız her güne bir çiçek çiziktir.. aslında her yer mayın tarlası ve her yerde var bir pusu Halıt! çünkü hedef gözetmeksizin saldırıyor hayat, bir sana bir bana, bir o yana bir bu yana.. madem çepçevre kuşatmaya kalkmış hanemizi elin kahpesi elbet esemez dağımızda yaban rüzgarlar, elbet kıkırdayamaz sokaklarımızda namussuzun orospusu.. herkesçe duyulmalı herkesçe bilinmelidir ki namlunun ucu gösterildiğinde artık vakit öç vaktidir.. ve had bilmeze, arsıza; toprağım, namusum deyip basmak tetiğe: erdemdir! söz uzar zaman akar Halıt yaşamanın hakkını veren, adına nişan takar! dedik ki karanlıkta gözünü kapayan .................................ağaran şafakları ıskalar.. a benim, kör/elen kapaklara ses verip ürpertenim gıyabında yıllarca ceza vereceklermiş;varsın versinler: yürüyen kervan bizim, memleket bizim, ün bizim hücre bizim, mapus bizim, sayılacak gün bizim! |
sen öyle diyorsan öyledir...
şek yok...