AH...
ah kendime
ellerimle oluşturduğum kederime rüyalarıma giren sayısız hasrete görmeye yanaşılmayan mehtabın sessizliğine sokul yanıma yansın bu tenim rüyalarımın çığlıklı kabuslarında ah çocukluğuma tarifsiz kaderimin kuyruksuz uçurtmasında taştan yollara dökülsün bilyelerim kaybolsun aranmasın gençliğim ey kalbimi yetim bırakan söyle ne yapsın bu ellerim ah kalbime bir sevdanın peşinden kısa pantolumla koşuyorum senelerce ve sen arabanın arka camından el sallarken sokağın boşluğuna ben ellerime nasırlar işliyorum sessizce ah feryadı figanım haykır hadi parçalarcasına çevreni sustur herşeyi de konuştur kendini ilk kavganı anlat ayın ilk haftasına susar da dinler belki seni şu kaybolan sevdanın hikayesini... |