AZAT
Azat et beni bana öyle git demişti sana
Bırakılır mı hiç acımadan kasırganın tam ortasına Siyah gülleri donatıp saçlarına Asma kilidi vurdun kalbinin kapısına Seni bekler sandın en başında yanıldın Uyanacak ışık dolacak göz bebeklerine Dehlizlere savurduğun küllerinden Ateşi harlanarak yeniden can bulacak o Yeşerecek tekrardan aşk filizcikleriyle Kök salacak hükümdarı olduğunu sandığın topraklara Kulaklarını tıkayamayacaksın tatlı nağmelerine Aşkla karşı karşıya getirip savaşa soktuğun kadın Bilmem ki bu büyük hatanın farkında mısın? Sen berduş olur sokaklarda süzülürsün O her bahar yeniden şiirlerin dilinde Kelebeğin kanadında şarkıların notasında Yenilse bile can bulup doğacaktır kadın Hiçbir zaman onun yaydığı ışıktan gözlerini alamayacaksın Gücü bileğinden gelmez yüreğinde Senin silâhın süslü sözlerinde Onun ise gözlerinde Baktığında yanar yanar kavrulursun Çöller dağlar ezberlemiş seni Mecnunsun Ferhatsın Keremsin Anlayamadım neden hala kendini galip sanırsın Havva anamızdan beridir Kadın bu cenkte kazanır anlamaz mısın? Zemheri ve ayaz gibi buz tutmuş sol yanın Ona yanaşır onun yüreğindeki alevle ısınırsın Ah sen her daim o sönmeyen ocağa kurban olacaksın Alnına vebal olarak kazıyacaksın Birini bırakıp giderken Diğer gönül kapısındaki de kadın İhanet çemberini sımsıkı boynuna doladın Öyle güzel öğrettin ki Ayıpta günahta olsa birçoğu tarafından aynı silâhla vuruldun Yandı mı canın oldunuz mu şimdi ikinizde oyuncağı şeytanın O bir gün yeni başlangıçların peşinde koşarken Sen hangi taze aşklarda nefes alıyor olacaksın Nefes nefese koşarken bu zevkli yolda Bilmem kendine bir son durak koyacak mısın? Konakla yalancı baharlarda Susuzluğunu gider yoluna çıkan pınarlarda Sevdanın kör gözlerinde can versin pişmanlıklar Utanma utanma sakın sen geceler günahlarını örter SELMA ARDIÇ TAN |