GELİNCİK
Bu gün bir mektup daha yazıyorum sana
Cevaplamasan da Olsun ben hep yazacağım Bir gün tekrar gelebilirsin Değişiyor buraları yabancılık çekmezsin Beni görmek için yine yollarımı beklersin Bilmiyorum belki merak ediyorsundur Bırakıp gittiğin kasabanı Anlatayım sana biraz buraları Her iş çıkışında buluştuğumuz Bir birimizi görmek için yarıştığımız Taksi durağı vardı İşte o durağı kaldırdılar Belediye binasının önüne de küçük bir park yaptılar Az ileride de bir pastane vardı Seninle oraya giderdik müdavimi olmuştuk artık Sen hep çay içerdin Bense utanır sıkılır su isterdim Çok kızardın bana kavga ederdik Orası hala duruyor sahibi aynı Mustafa abi O küçük pastane biraz değişti birkaç kat eklendi Modernleşti çağa ayak uydurdu Mustafa abinin kendisi yaşlandı saçları kırlaştı Hani hep gülerdi yüzü kalın gür kaşlarının altından Bizi izlerdi ikimizi de ne kadar çok severdi Artık orası yeni sevgililerin yeri oldu Arada sırada uğruyorum oturuyorum Mustafa abiyle sohbet ediyorum Senin gibi bir bardak çay içiyorum Birde sigara Evet sigara sana kızardım değil mi? İçme şu zehiri diye tüketme nefesini Neyse içiyorum işte artık bende Her nefesimde senin bana yaptığın gibi Zehirliyorum kendimi Bazen de arkadaşlarla buluşuyorum orada Yâd ediyoruz eski günleri Seni soruyorlar bana var mı bir haber diye İçim yanıyor gözümden ha aktı akacak yaşlar Zorla yerleştiriyorum dudaklarıma tebessümü Hayır diyorum birde ekliyorum çok da umurumda değil diye İnanıyorlar mı bilmiyorum bana İstemiyorum sormasınlar artık seni Bilmesin hiç kimse hala seni beklediğimi Bu kasaba çok değişti Eski esnaflar duruyor ama İş yerleri daha farklı büyüttüler işlerini Pırıl pırıl hepsinin vitrinleri Işık ışık geceleri Diyordun ya değişmez bu kasaba Hiç beğenmezdin o zamanlar Şimdi görsen tanıyamazsın Caddeleri sokakları Çok güzelleşti Ya sen diye sorarsan Sen değiştin mi? Evet bende değiştim Senin eski gelinciğin değilim Ama hala buralardayım Bir türlü bu kasabadan ayrılamadım Anılarıma sırtımı dönüp senin gibi ortadan kaybolamadım Aynı sokakta aynı evde oturuyorum Köşe başından çıkıp geliverecekmişsin gibi Yollarını gözlüyorum Sadece evimizin yolundaki kavaklar yok artık Her bahar açan gelincikler ve papatyalar açmıyor Hani sen bana gelinciğim derdin ya Bazen çok kızdırırdın beni gözlerim dolardı Gelincikler ağlamaz derdin Yanılmışın sevdiğim Meğerse gelinciklerde ağlarmış Hem de bunu ona kalbinin öbür yarısı yaparmış SELMA ARDIÇ TAN ŞİİR DOSTLARIMIN SAYFAMA EKTİĞİ GELİNCİKLER **************************************************** Gelincikler ağlıyor utançla kızarmış yüzleri Tam ortası kararmış kalpleri Oysa onlar bahar çiçekleri Ne kadar üzgünüm... Çocukluğumdan gelincik tarlaları Ve içinde papatyalar Şimdi belki böylesi azaldıklarına utanıyorlar Ama bilmiyorlar onlar sevgiyle açar Öylesi azaldı ki sevgiler ona utanıyorlar Sefil duygulara esir oldu yürekler Zavallı hesapçı ya da menfaatçiler Ağlayın gelincikler gerçekten ağlanacak haldeler ... SEVİNÇ İNAL Uzun bir maratonda Hiç arka kalmadan yanyana koştum Gömülen sancılar, umutlar Ardımdan baka kalırken, Yüreğim yarım, tortusu ağırdı. Dur ! desem de duramazdın Az bir tebessüm, gönül doluşuna Bitiş çigisinin yanında, sevgim inancımdı. Ayağıma yapışık, tekrar adımları kırdım....SERAP SÖNMEZ Ben sadece seni değil hatıraları da sevdim Bunca yıl kendime yaşattığım kederdi sevgili Sana dilediğim.......Uzaklarda mutluluğundu Sadece bunun için dualardı ettiğim Bu kasabanın her köşesine sinen nefesin Gözdiplerime yerleştirdiğim umudumdu Sen gelincik derdin ya...... Bin yıl da olsa ardından gözyaşı dökerdim... DE SOULMATE Hani bir pastane vardı ATATÜRK caddesinde ve ben her akşam okul çıkışında o pastaneye giderdim pastane sahibi Yaşar abi yüzüme bakar "Çay mı içeceksin" derdi. Bilirdi oraya yalnız seni görmek için gittiğimi ve bilirdi ben çay istediğimde senin getireceğini henüz oturmadan masama sen gelir "işte çayın, hoş geldin canım" derdin bir bardak çayı bir saate içer sonra kalkıp yine yüzüne bakıp "Hoşça kal canım bir dahaki akşam buluşmak üzere" der dönüp arkamı giderdim Şimdi o pastane yok orada çay hanede yok canım hepsi kalktı oldukları yerden pastanenin yerinde kıyafet satılıyor çay hanenin yerinde ise loto oynanıyor ve ben ne zaman geçsem oradan hep seni hatırlıyorum canım ........ONURUMSUN Gelincik Derler ki; Demiri, kömür eritir Gam ise, insanda Hayallerin zehridir. Oysa; Dağların kışı gibiydi Sevdalarımız erimezdi karı Öğrettik yüreğimize Sen ağlama Ağlama Kaybetsen de yari. Küçüktü Hatta bir bebeğin elleri kadardı Hayata kinimiz. Minicik Sen kendine ağla Ömrü kelebekle Yüreği evrenle eş Dağlarda ki kırmızı Gelincik… ...GÜRSEL CENGİZ ne gelincikler ağlattı sefil tarlada kuşlar ne baharlar öldürdü kötü bakışlar gelincik incinmesin sevdanın üstüne menekşeler yaz ayın on dördüne ruhunu bekleten çorak tarlalar suya hasret bırakır gelincik tarlalarına haber salın ölüyor konağında gelincikler üfleyin sevdaya mor benekli saklı kuşlar....HAYSAH |
Gurbetten Selamlar.. Yüreginize saglik..
Tebrikler... Saygilar..