BİLİR MİSİN NEDİR EY DOST
Yel olup yürek savuran
Bilir misin nedir ey dost Gideni geri çeviren Bilir misin nedir ey dost Dağı yıkıp toz eyleyen Ateşleri buz eyleyen Buzu yakıp köz eyleyen Bilir misin nedir ey dost Güle rengini aldıran Bülbülü şaha kaldıran Ferhat’a dağı deldiren Bilir misin nedir ey dost Öfkeyi dindiren sükût Yürekte bozulmaz akit Gelip geçmeyen tek vakit Bilir misin nedir ey dost Yokluğuyla kaş çattıran Surete suret kattıran Kula dünyayı sattıran Bilir misin nedir ey dost Güneşin koynunda yatan Âlemi âleme katan Mecnun’u çöllere atan Bilir misin nedir ey dost Asla çözülmeyen sihir Yürekte kaygılı ahir Tek hece denilen zahir Bilir misin nedir ey dost Nehirleri ters döndüren Güneşi yakıp söndüren Kulu secdeye indiren Bilir misin nedir ey dost İHSAN TURHAN |
Bana bir şey olmasın diye etrafımda biçare dolaşan adamın ayak seslerini duymuyorsa kulaklarım..
Sessizlik içinde başıma ağrılar saplanıyorsa ve odada eşlik ediyorsa bana efkarım..
Duvarlar üstüme üstüme geliyorsa..
Bil-mi-yo-rum eyyy dost!