TEZATLARIN KADINI
Sıradan hayatın içinden gelen biri
Öylesine bir kadın işte Ne Venüstü diyarı ne de erosun kadını Bazen bezgin bitkin uçurumun kenarı Her yer simsiyah bastığı toprak gri Bin bir renge aşina gözleri İzliyordu alışmak istercesine İki renkten oluşan keşmekeşi Tezatların kadını Dünyanın tam ortasında Gökyüzüyle yer altın da saklı düşleri O kadar ulaşılamaz ve o kadar uzak Uzansa da korkudan her iki tarafı da tutamıyor elleri Metropolün kadını gibi Kalbi değil de nasır tutan elleri Serçe gibi ürkek endişeli Güvensiz bakıyor gözleri Modern görüntüsünün altında Hala kır hala yeşil hala toprak kokuyor bedeni Parfümüyle saklasa da izleri Kalabalığın tam ortasında Tezatların kadını Alıştın mı bu görkemli kaosa Tarlaların bal kızı bayırların çiğdemi Senin dilin türkülere alışkın Unutabilecek misin? Yüreğindeki ezgileri SELMA ARDIÇ TAN (2002) |
Modern görüntü; amaç değil, araç gibi bugünün kadınında...Sevgiler.