ketumben hayyam ın şiirlerinden sakladığım kör kabuslarda uyandım saat çok geç değildi bir fotograf karesinde iğretiydi adım rönesans ışığı bir karanfil döküldü gözlerinden şairin sonra ilyada bir kez daha nida etti ufka o saatin tik taklarında erirken muhayyilem eski bir geminin demir gıcırtılarında kaybolduk elveda ve varabildiğimiz son yerden el salladığımız küskün masalları çocukluğumuzun bizi göğsü ateş denizlere attı sevgimizi... ben hayyamın şiirlerinde saklı rüya hiç tanınmamış o peçeli yüz hiç dokunulmamış ipek el hiç söylenmemiş söz gidişim Galib’in ateşten İstanbul’una manasız, sönük bir serzeniştir titrerken Fikret’in mısraları boğaz sırtlarında... ÜSKÜDAR_2009 |
bir gidişin fotoğrafı ..