düşbankta oturuyorum. elektrik tellerinde bir kuş duruyor/apartmanın çöp kutularının içindeki kediye bakıyor/kedinin gözleri yerde kıpırtısız uzanan köpekte./köpek salıncakta tek başına sallanan çocuğa bakıyor./çocuk, sessizce çimlerde oturan adama./adam o anda göremediğim bir kadına bakıyor.. bankta oturuyorum ayağa kalkacağım anda aklıma sen geliyorsun. bankta oturuyorum karşımda sen duruyorsun zaman hiç akmayacakmış gibi dingin/ güneş sönmeyecekmiş gibi ışıyor./ uzaklarda, denizle gökyüzünün birleştiği yerde ki su buhar olup güneşe yükseliyor güneş zamanı ısıtıyor.. bankta oturuyorum. karşımda sen duruyorsun/ ikimizin arasında aşk sönmeyecek bir güneş gibi duruyor./ sen karşımda yokken yirmi dokuz harfim vardı ve bizim dışımızda uykulu bir gökyüzü. verebileceğin sonsuzluk iksirini istemiyorum.. oynanan oyun sandığımızdan daha kısa söz tükendi, artık gitmelisin.. bankta oturuyorum buradalar; elimdeki kalem ve kağıt, bu park, zaman, güneş, ağaçlar, arabalar, hep burada olmak zorunda olan insanlar.. elektrik tellerindeki kuş, kuşun gözündeki kedi, kedinin gözündeki köpek burada. çocuğun tutunduğu salıncak/ çocuktaki adam/ adamdaki hüzün burada belki bu düşte bir düştür belki de uzaklarda farklı bir zamanda bir adam sıkıntı içinde yatağından uyanır.. ellerimi kapattım gözlerimin karanlığına güneş sağaltmadı yaralı bakışlarını |
her an bir düş,
her düş birkaç an ..