-Başlıksız-Şiirin hikayesini görmek için tıklayın fotoğraf..
ben ne aldım gözlerinden
ne kaçamak öpüşler ne düşlerde uzun öpüşler uzandım demek boynumu uzattım öpüşe ve kılıca hiçbir bağım yok yaşamla ben bir şakayım artık kimsenin gülmediği fazlayım gidiyorum neyin var diyor rüzgar tuhafsın..tuhafım.. eskiden de yorgundum şimdi tükendim ayrılık zamanı.. kum tanesi ve çöl zaman ve çöl arada kısa şiirler son evlerindeyim köyün masal çocuklarına kaçış umar da bitti kent de dilersen bellekle yaşam arasında öl geride aksak birkaç şiir bahçede yediveren kokusu basamakların sonunda uzun bir şiir falanca hanım telefonda şiirler kum taneleri yaşam kanlı göl. soluk alıyor muyum çoğalıyor muyum azalıyor mu kesin değil hatlarım keşke söz verebilsem peşimdeki gölgelere tanrının temsilcilerine çölün kurtarıcım olduğunu ne annem ne akrabalarım ne kentim ne insanlarım var seni yaşamım boyunca atmaya çalıştım yüreğimden savaşı yitirdim boyun eğiyorum bütün yolları denedim bütün anıları söküp attım yine sen kaldın geride.. toprağın zilleri çalıyor bugün baharın altında güneş bağırmalıyım gözbebeklerin geçsin diye çekildim ardımda paslı sürgüler çarmıhlar yok henüz kumla dolu ayrıntılar kaygıdan bir adam oldum kesişme noktası dar yüzyıllar geçti açıktan ben orada kaldım yalnızım ..........çığlığımda geçti benden .....................pandora’nın kutusuyum ar/tık ......................................bir yılan gölgesi enkazım.. fotoğraf: Nasuh Mahruki |