züleyhasırılsıklam elleriyle okşuyor saçlarımı bulut şehrin gözleri kapanıyor uykusuzluğuma yakılmış gövdeme zeytin çekirdeği umut rüzgarlar külünü taşıyor susuzluğuma züleyha kaküllerin kadını züleyha üveyikler ağlıyor adını ışıktan bir kuyusun gözlerin vaha ondandır intizar yıldızlarını bilmeyişim sen güldükçe güller çiziyorum sabaha veremli bir çığlıktır seni görmeyişim züleyha yakub’un yusuf’suz ilk gecesi züleyha.. vahşi suların narin ecesi okşadığın her yer çürüyor ah züleyha ağulu aşkların kınalı hecesi her kurt kendi aşkını yiyerek ölür zaman kurur incir dalında ve bir ceylan arslanların pençesinde yürür kendi kanından suretler çizme mermere bak göreceksin yazılı adın her yere parçalanmış yüreğini kanatmadan sil züleyha al yırtılmış ömrümdür sana mendil yusuf kuyumdur gömleği yanan su sal köklerini züleyha bitsin dudaklarının kan revan arzusu ahmet uysal mart/2009 |
kutlarım...
saygılar...