izmir gibisin sevgilimizmir’imsin sevgilim dökülüyor zaman saat kulesinden seni beklerken göztepe-bostanlı vapuru gibi gözlerimde ıslanıyorsun ilk vakit henüz çok erken kestanepazarı’nda çocuk elli günahsız bir güvercin oluyorsun ürkek, tedirgin sabah simidi ellerimden susamlar topluyorsun izmir’imsin sevgilim karşıyaka kadar gülüyorsun şımarık alaçatı’da dalga dalga saçların kabarık bazen bornova gibi genç ve heyecanlı duruyorsun büyük efes’in antik aynalarında sessizce benim oluyorsun ah sevgilim basmane garında hüzünlü yolcular uğurluyor beni sana geldiğimi kimseler görmesin asansör’den gizlice inmeliyim hasanağa parkından geçerken yalnızca seni düşünmeliyim izmir’imsin sevgilim teleferik’ten ellerinde kayıyorum narlıdere’ye nar çiçekleriyle baharı karşılıyorsun klizman’a geçiyoruz sonra yaralı kayıklarla dumanıma efkâr oluyorsun izmir gibisin sevgilim karataş’ta cumbalı evlerin üst katında içinden inci çıkmış bir midye tadında imbatla körfezde puslu bir ebru yapıyorsun en kuytu yalnızlıkları çıkarıp koynundan inciraltı’nda mehtabı gözlerimde okşuyorsun.. |
karşıyaka kadar gülüyorsun şımarık
BİR KARŞIYAKALI OLARAK ÇOK SEVDİM ŞİİRİNİZİ ... İzmiri çok güzel dillendirmişsiniz
yakar yakamoz misali şairin kalemi satır satır... tebrikler .