Bizim TEMEL birgün...Bir gün bizim Temel’in canı karpuz istemiş ‘Şurdan bir karpuz alıp bir güzel yesem’ demiş. Yürüyüp mahallede uğramış bir manava ‘Ula emice’ demiş, ‘eyi bir karpuz bağa’. Manav seçmiş bir tane ‘buyur Temel ağabey’ Üstüne üstlük bir de karpuzu övmüş epey. Temel karpuzu alıp doğruca eve gelmiş Sonra ‘Bismillah’ deyip hemen bıçağı çalmış. Keser kesmez aniden bıçağı elden atmış ‘Uyy’ demiş, ‘ula bunun içine de kim etmiş’… Karpuzun içi geçmiş, hem erimiş, çürümüş Öyle pis kokuyor ki sanki lağım yürümüş. Pis koku hayli ağır, Temel’in başı dönmüş Karpuza bakıp bakıp kendisince söylenmiş. ‘Habu işin sırrıni öğrenmezsem çatlarum’ ‘Hemen manava gidup sorarsam rahatlarum’. Tekrar poşete koyup, doğru gelmiş manava Demiş ‘bir daha almam versen bile bedava.’ Adamcağız utanmış, özür dileyip durur ‘Temel ağabey’ demiş ‘gel kendin seç ne olur’. Temel demiş ‘emice, karpuz istemeyırum’ Sadece habu işi çok merak edeyırum’. ‘Bunu nerden öğrendun, uşağum söyle bağa Yoksa bu hükümet mi öğretti oni sağa. Adam zaten mahcuptu, şaşırmış ki ne desin Aklınca düşünüyor, ‘Temel çok kızmış kesin’. ’Ben gariban esnafım, hükümet beni bilmez’ ‘Siyasetten anlamam, hayatta işim olmaz’. Bizim Temel kararlı, ‘emice doğru söyle’ ‘Ula kimden öğrendun ha bu işi sen böyle’. ‘Adami değıl isan sen habu hükümetun, Bu karpuzu kesmeden içine nasıl ettun. Cemal Varol, 13.02.2009. İstanbul |
KUTLARIM.. SAYGILARIMLA