BENDEN BANA...El ayak çekildiğinde şehrin bağrından, Geçerken, kimsesiz bir sokak ortasından… Yıkık konaktan zamana yenik bir türkü, Çınlatırken sessizliğini beynimin, Adımlarım bir günah, bir umut, Bir korku ve bir telaşta Yankılanırken geçmişten yarına; Dillenir bendeki o ben, Benden bana: Senden önce ve senden sonra, Benim, bu yolda yorgun kervancı. Katar katar altın, arşın arşın ipek, Sende değer, sende baş tacı. Hak’tan işaret hakikatte hayat; Silinmez levha yönünde saltanat. Dikenleri sulamak, güller yerine, Sendeki hesap, üç kuruşluk zanaat. İğnesinde cehalet, zehri gurur, Akrep bir nefsin kıskacında akıl. Teninde yitik, dilinden düşük, Rahmete şemsiye, bu kuru sefil. Perdeler önünde aşksız müsamere, Kahkahalar kurşun ve alkışlar ıstırap. Bir damlada gizli iken koca okyanus, Sendeki heves, bir acı şarap. Biri sende, ötekisi bende İki ateşte kaldık aynı meskende; Biri sonsuz ziyan, diğerinde gülistan, Beni sende yakma, gel yan sen bende… m.abdırgan |