Cesaretini Bana Bırak ve Git-II
cesaretimi sana bırakıp gidiyorum
onu üzme n’olur o henüz savaşmayı bilmeyen bir his takadı kırılır,yokolur. beyaz bir durgunluk ve içi ben dolu bir hayat... uzun uzun baktim sana bu gece içimden aktın sanki bir bulut taşır gibi yorgun yorgunluğa sığdırdığın aşkı seviyorsun illaki... mavisi eteklerinde çırpınır gökyüzünün kalbinin resmi vardı sol gögsünün altına gözlerinde bir uzun şarkı bağırıyordu çığlıklarını uzaktan ısırdığımda... ellerinin içinden dökülen sıcak bir mabed her rengi taşıyan hazlar bin yılın sancısını yenmiş öptüğüm kıyı rüzgarlarina benzeyen dudaklar... şimdi bir romanın asil sayfalarında gezer bu cesaretin sessiz halleri bıraktığım cesaretime bunları anlat cesaretim yağmura bıraktığın yüzüne benzer. sırılsıklam yağmur diyorum sana her gece uğruna savaştığımsın her gece karanlığa cenk ilan ettiğim cesaretimden yeni bir sen fışkırır sessizliğinle tanığımsın. tüm yağmurların biriktiği bir kenttensin Nysa belki belki bir kaç adım ötemde ve cesaretimin taa kendisi... çocukluğumunda hüznümün mahmur gözleri kavgalarımda umut ve bin masalı yazdıran cesaretimin kanıdır gözlerinin sözleri. |