Yağmur Zamansız Yağıyor
Yağmur bana zamansız yağıyor
bulutların soğuyor akasyalarımda sen gidiyorsun yüzüme dökülmeden saçların içime kurşuni bir yük vuruyor tutamıyorum serçemiz akasya beyazında diken saplıyor kanadına oysa yüzük parmağımda yuvası üşüyor daldan gök maviler düşüyor Yağmur sana yağıyor zamansız sevgilim aşka cam bir fanus olur sevenin kalbi girsen ne seni eskiten çürük hayaller ne sensiz bir soluk /ki beşinci bir iklimdir fanus gün güne girer aşkta asla yoktur dün geçmiş an ve gelecek sana sadece kollarım zamanın üç hâlinde ben sana sarılırım Yağmur bana sensiz zamansız yağar ne zaman ki yoksun dudaklarım kurur sen aklıma düşersin yağmur başlar dört mevsim çürüyüp eskir ruhumu örten ceket su toplar değdiğin her kaldırım taşım fanus kırılıverir/ bir aşk kimsesiz ağlar ellerin sesin gözlerin yağmurla yağar Yağmur gitmelerinde zamansız yağıyorken zehrimdir aklıma düşmeyigör anımın bakırında yeşile döner kalay veda vaktidir şimdi sana kurduğum düşlerimin en ucundan öp beni ıslansa da dönemez solan anılar Yağmur bana zamansız yağsan da yeni düşlere gidiyorum eski hükümsüzdüm ben sıcaklığına sevginin / gülün içinde saklanan hangi tutku ve değişimse bilmeden tutunuyorum hani geçmiş ve gelecek / gerçek olan an terk eden gelmiyor /yalan Galile dünyası yalan Yağmur bize zamansız yağıyorsa neden aşkların günahını atıyor dudakların uçurumdan kıvrımında kaç kez tuttum sözün intiharını sarılıp içine sokuluyorum şimdi sımsıcaksın yine de üşüyorum ayrılıklar gecesinde/ sar beni sende kalsın bedenim /gideyim bensiz bırakma seni Sait Açıkgöz |
Sizinle burada karşılaşmak ne güzel.
Hoş geldiniz dost kalem.