O - varak ve ben
Yazdıklarım yarım
Yaşlar düğme düğme Bulutlar* tanıdık! Bulutlar! gelmeyin üstüme Yağmur çise çise başlıyor sağnağa devriliyor artık Yollar bitmez lanet kalbim yırtık Sıcacık bir çay basamak basamak iniyor kanlı boğazımdan Elimde sigaram,izliyorum İstanbul’u çok uzaklardan Martılar nasıl da üşüyorlar yangın yerinde bile Onlar da evsiz Onlar da tanıdık onlara da yutturulmuş koca bir sille Onlar da kimsesiz Şuh kadın misali yapmacık kahkaha atıyorlar Güneşim söneli çok oldu-sabır taştı-yıldızlar da sönüyorlar Jelatin gibi kesip kavuruyor İsanbul,sönüyor tüm sobalar Rüzgar dövüyor adeta ahtapotu döver gibi Yanıyor içim haşlanıyor kazanda tüm hıyarlar Üşümüyorum inadına rüzgarla dalaşır gibi Hem aşka hem yalnızlığa meydan okur gibi Rüzgarda saçılan kıvılcım gibi yanıyor İstanbul ,sönüyor tüm sobalar İnsanlar odunsuz insanlar üşüyorlar Sobalarını yakmaya çalışıyorum İnsanlar odun! , insanlar anlamıyorlar Varak gibi ipince bir kızın beline elini dayıyor O yine Yaşlar ağır ,yaşlar duramıyor gözlerimde Fırtına öncesi sessizlik midir nedir bu Közümle varağı yaksam bencilliğim tatmin olur mu Dolduruyor varağın bardağını o fettan gülümseyişiyle Sahneler tanıdık sahneler kavurulur cehhennem ateşiyle Avını avlamak kolay onun için,yeter ufacık bir hamle Yine yalnızlığımla sevişiyorum ben yine yine yine Aynı bitiyor tüm hikayelerin sonu Sarmaş dolaş çimenlere yatıyorum Ateşler içinde kızaran kestaneler gibi kabuğumu çatlatıyorum Yok mudur hiç olmaz mı onun sildiği gibi silmek atmak onu İşte budur benim bütün hikayemin sonu Gözde Okyay |