ÇOBAN ÇEŞMESİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın büyük usta kalemlerden
Faruk Nafiz Çamlıbel üstadın ünlü şiirinden esinlenerek yazdığım aynı isimli nazire şiiridir. (Nazire) Bir gizli hüzünle, ırmağa akar, Aheste aheste, çoban çeşmesi. Gören sanır mahkûm, cellâda bakar, Bir açık kafeste, çoban çeşmesi. Sarmış etrafını, kara çalılar, Bulmuş yatağını, telaşla çağlar, Feryat figanını, duyanlar ağlar, Bir kederli seste, çoban çeşmesi. Romanlar yazılmış, taşı silinmez, Dumanlar bastırmış, başı görünmez, Dağlara yaslanmış, yası bilinmez, Bir nihavent beste, çoban çeşmesi. Ne yüz yunanı var, ne de içeni, Hâlbuki bitmezdi, gelip geçeni, Şimdi seyrediyor, konup göçeni, Bir tükenmez yasta, çoban çeşmesi. Zehra ATASOY |
PAYLAŞIMLAR BİZLERİ MUTLU EDİYOR.
HER ARKADAŞIMIZIN AYRI BİR GÜZEL YANI -YÖNÜ VAR.
TÜRK ŞİİRİNE EMEK VERİYORSUNUZ
SİZLERİ KUTLUYORUM..
YOZGAT TAN SELAM VE SAYGILARIMLA...