İlk Ve Son Mektubumdur Sana..Elime tutuşturup ağlayan bir kağıdı, Ve görmezden gelerek yaktığım son ağıdı, Yorulmuş cümleleri devirip öyle gittin, Virgülleri noktaya çevirip öyle gittin. Yazdığın son mektubu aldığım günden beri, Gidişinle başbaşa kaldığım günden beri, Sabahlarım uykuda, günlerim geceye kul Bakışlarım sahipsiz ve bir o kadar yoksul.. Güneşin sarısına kara bulaşır oldu, Sevdiğin gözlerimde hüzün dolaşır oldu. Okudukça mektubu bir nehirken duruldum. Sitemkâr sözlerinle can evimden vuruldum. Meğer ben senin için hayırsız bir düşmüşüm, Yıldızlara özenip yavaş yavaş düşmüşüm.. Oysa hiç düşünmeden bir kalemde sildiğin, Şu koskoca âlemde tek vefasız bildiğin, Bu can sensiz kalmanın acısını güderken Aldığı her nefeste biraz daha biterken Umutsuz sevdasından umudunu kesmedi. Vuslat yazmamış diye kaderine küsmedi. Sessiz ve soluksuzken yürek adındaki ev, Hırçın ve uykusuzken hasret adındaki dev, Üstelik yalnızca aşk değilken geç kaldığım, Bir ömrü harcamışken Hâk’tan ödünç aldığım, Say ki bir kardelendim baharda açıp solan, Faili belli ama, kendisi meçhul olan.. Yine de karanlıktan sevdama pay çıkardım, Mektubun olmasaydı, dünyayı da yıkardım. İster sitem say bunu,ister başka isim koy, İster kır çerçeveyi,ister başka resim koy ! Nerede unuttuysan orada bırak beni, Gelmeyecek olsan da ben bekliyorum seni.. Çünkü ne yaparsan yap,sen canımdasın hâlâ, Ve unutma canözüm, sol yanımdasın hâlâ.. |