SANA NE
SANA NE
Sana yazdığım şiirler kalemin ısrarıydı sanma terk edip giderken anlatamadığım sorunlardı kağıdı işgal eden yine de kolay olmadı ne sorduysa kalem kağıda kağıt ak sütten çıkmışcasına ak günahkâr kalemdi bocalamış olsa da yazarken kalem anlaman güç değildi sözcükleri ille de darağacı mı çizmeliydi kağıda ölümü yasallaştıran beğenmediysen adına yazılan şiirleri buruşturup atarsın kime ne satır aralarını okumaya gerek yok yeter ki herkes acıdan payına düşeni alsın belki de haklısın belki de nokta koymak lazım inan ki aritmetik sevdalar yordu beni şimdi biz diye başlarsın sen ya da ben suçlu aramıyorum ki ben yüz yıl öncesinden aşkı işleyen kaleme kölelik eden parmaklarım şahittir incitir diye okşamaya kıyamazdı saçlarını üç noktayla biten hiçbir şiire imza atmadı kalemim kağıdın isyanı neye sadece gereksiz sorgulamaların bıktırdı işlevsiz aşk tümcelerini çekiyorum kağıttan sana ne Efkan ÖTGÜN |