-Başlıksız-
maria’ya
kanın akar damarlarımda kollarımda sararak düşleri bakardın güneş sıcaklığıyla bir orman yangını dili yüreğimi yalayan zaman geçiyor bitiyor zaman ne nisan kalıyor ne haziran ayırmış gözlerini ay bir sana açıyor bir bana içinden kuşlar geçiyor göçmen kuşlar kapısız sen çoğul bir yangın oluyorsun nar ağacının dallarında. hacıların izlediği yol yalnızlığıyla başbaşa acısız ve devinimsiz erden çölünün ortasında kum fırtınasında kalmıştım meselci gözlerimde kıskançlığı tanrının ve gözlerinin kötülükler ülkesinde bir sevgilinin evinde gibiyim chopin gezinip duruyor. sormayı göze alamıyorum doğum sancılarını.. elini bakışlarıma koyarken korsan iskelesinde sevgiyle onca kalabalıkta bir zavallıyım rahmaninov’un atları koşuyor uzaktan uzağa gövdemde kavrayamıyorum sesleri tanrı baba’nın elinde. temiz çamaşırlarım doğuma koşan töreleri bilmiyorum viyaklamaya başlamadım henüz herkese yabancıyım merdivende düşlerimden utanıyorum senin gizleride yanan garip bir sancıyım. |
gerçek anlamda şiir okuttuğunuz için teşekkürler..
sevgim ve saygımla aziz dostum..