SU KIRILDI
I
İki uçurum arasından süzülür Marpucumdan boşalan yalnızlık Kırmızı erguvan baharları arasında Bir çığlık yükselir sessizce Mavi bir düş Yosun yeşili dokunuşları arasında Ölü bulundu şehir Bİr otel odasında Yosma düşüncelerin koynunda Fotoğrafı çalımış kimliği ile II Konuşmak yasaklandı caddelerde Kelimeler yüreğimizin hücresinde tutsak Rüzgar özgür fayların arasından İşlemiyor nakış gibi yüreğimize Anadolunun umut kokan bozlak ezgisini Ve sessizlik Sessizce damarlarımızı parçalamakta Öfke kraterlerimizden taşan Yavuz bir yalnızlık şimdi III Nasıl başlıyorsa öyle bitiyor hayat Dilsizliğimizle merhaba derken hayata Bir tokat darbesiyle ağlatılıyoruz İlk gün ışığı ile acıyla tanıştırılarak Soysuz düşünceler arasında Çavlanlar ortasına düşürülüyoruz Düşürüldükçe kanıyoruz Kanadıkça çürüyoruz Bilinçsizce bitiyor ömrümüz Hiçbir zaman ellerimize verilmeyen yaşantımız IV Fütursuzca akıyor zaman Boğazı çatlak kum saatimin arasından Paslı bir kum durmadan zehirlemekte Fikirsizliğe vurdurarak şehrin kanını Şehir bizim düşlerimizin Masalsı şehri değil artık Kabuslarımızla yaşıyor şimdi Kopçası düştükçe düşüncelerimizin Hayasızlık taç edildi durdu başımızda Ve yüreğimizdeki akıntıdan Boşluk bulan dalgalar Tokatlamakta içimizde ki herbir kaya parçasını V Güvercin düşleri bulvarında Bumbuz bir bekleyiş hakim insanlarda Gidenler gelir mi Gelenler geri gider mi endişesi Çürütmekte candan tebessümleri Oysa Burcu burcu sen kokardı bu şehir Cascavlak kalmış bir silüetle Cansiz bir şekilde yatmadan önce yerlerde VI Su kırılgandır Kayalıklara attığı her tokatta Görürsünüz yüreğinin kırılganlığını Bir uçurum sessizliği çöker sonra Geriden geriye boşalır meydanlar Anlarsınız yâr çoktan gitmiştir Kalmayı belleğine işleyemeden Ve şehir hunharca katledilmiştir Gidişlerin namlusunda ki kurşunun Göğsünde açtığı kara delikle Fütursuzca akmakta zaman İğreti yaşamların arasında Şehrin son duası okunur birazdan Selcuk ERKİ |
mümkünse irtibata geçmek
istiyorum. [email protected]