BEN YAMALI SOYSUZLUĞA DOĞMADIM(Selma Pekşen)Sarp yamaçların çağlayanı, azgın nehirlerin yosun bağlamış derinliğinde pörsüyen hayal Genzimi dolduran iyot kokulu sevgilinin kollarında uyanacağı güne hasret sürükleniş . İnadına şafağın körüklediği güneş Bilmez misin ki siyahın sarmaladığı kirpiklerim Sana küs. Ben gecenin zemheri yalnızlığına kelepçeli Tan ağarmayan düşlerle sevgili bir gökte doğdum. Kırk yetim avucunda nasibim kaldı Haykırsam gök yarılır ay utanır aylığından. En çokta Mart ekinokslarına tırpan vurmak isterdim, uzadıkça gün ben kısaldım Oysa ne çok yama vurup büyütmüştüm siyahı, tüm sabahları kıskandırarak. Gölgemize sarılarak avunurduk hayamızdan Her yanı façalanmış duygularımızdı ellerimizi ısıtan Kibrit şulesi kadar. Ben kervansız çöllerin kum tanesi sessizliğinde Ateşin yıldırımlar yaladığı dillerde doğdum. Çakıl taşlarına yazılmış alnımdan düşen yazı Dilimi çarmıha gerin uslansın sessizliğinden. Zerre değdiğinde ayazımıza gün eli,arından buhar olur saçlarıma sakladığım kırağı Yar celladınsa eğer giyotin siyaha inmeye korkarken, keser tüm benliği testerenin dişlileri. Muallak başımın üstünde asılı dururken kavgamla Fasılasında doğurgan telaşlar şahlanır Zaman bir suare. Ben bülbülün nihavent sevdasında nağme dökülen Bembeyaz bir gülün tomurcuğunda doğdum. Binlerce sarı papatyanın hasetinden nazarım Eğemem başımı dikenlerimden yaralanır taç yaprağım. Mahsunluğu cesaretin arka penceresinde bir kuytu manzara kadar gururlu direnişler Öfkenin ayak sesleri çınlasın kendi çıplaklığında,hırs bastığı kadar kırar dirayetini . Ben lal karanlığın riyasızlığında Gıybete perdeli dil edebinde Ve korkusuz bir yürekte doğdum. SELMA PEKŞEN |
‘’Yaşanılan bütün çirkinliklere, kötülüklere, haksızlıklara rağmen insanda savunulmaya değer bir şeyler olduğuna içten içe inanıldığı zaman şiir serpilir ve çiçek açar.’’
‘’insanı yapayalnız bırakan bir dünyadır.Yapayalnız insan, seçmelerini kendine zorla kabul ettirilen düşünme yolları içinde yapmaktan tedirginlik duyduğu zaman şiir yazabilir/okuyabilir.’’
yukardaki şiirde birazda bunları buldum ben..yada öyle gördüm kendi erimiş gözbebeklerimin beynime konuşlandırdığı kelimeler arasında..
Çağırma gül kokuşlum
Seslendiğin kuyularda öldü kuşlar
Öldü bir mısrayla doğurduğun Yusuf
Uzanma karanlığıma bakışı nazlım
Benim tutacak ellerim de yandı
Bak ellerim ellerinde yok
arşivime alıyorum.kimin ne seçtiği önemli değil sesime ses seçiyorum bu şiiri..
saygılarımla