KARANLIKTAKİ NUR
Tarih yirmi dokuz temmuz
bin dokuz yüz doksan dokuz zaman gecenin bir yarısı gök yüzüznü sis bürümüş yıldızlar hayal meyal sanki göz kırpıyor bir tek kandil yanıyor üstümüzde karanlık gecelerime nurdan ve ben,diz çökmüşüm divanında Dilimde tekbir Allahu ekber yüzümde hüzün kaynıyor içimdeki volkan. Erisin nefis kaynasın özüm lekesizdir elbet yüzümüz bizim sırattan el eyleyen dostumuz bizim dualarım dosta can evimden gönülden kalemdeki dilin,dilindeki sözün aşkına yandığındır dostumuz bizim. Bu zaman ki zamanda, zaman ağır ağır ilerler bu halime dostum karanlık ve yalnızlık şahitlik ederler düşünceler kaplamış tüm benliğimi derinden, dost’un hak sözleridir beni benden alan ve ben,diz çökmüşüm divanında dilimde tekbir Allahu ekber yüzümde hüzün kaynıyor içimdeki volkan. Dökülsün günahlarım gelmeden azap sorulacaktır elbet bizlerden hesap nefse uyanlardan eyleme bizi ya Rab dualarım dosta can evimden gönülden kalemdeki dilin,dilindeki sözün aşkına yandığındır dostumuz bizim Bahar gelirmiş cemre düştüğünde toprağa filizlenir umutlar kök salınca toprağa dalda hasret kalmış iken, goncalara yaprağa goncaların derem deste deste güllerin beni bana el eyledi, mor sümbüllerle lalelerin ve ben,diz çökmüşüm divanında dilimde tekbir Allahu ekber yüzümde hüzün açılsın kapıları,açılsın göğün nasibimmiş bu kadar göklerdeki sevgili habibini gördüm neyleyim canı artık, yetiş gayrı bana ey ölüm... Murat Cetin |