4
Yorum
22
Beğeni
4,8
Puan
193
Okunma

Gönlümde yeni bir heyecan tomurcuklandı
İsmi henüz konulmamış
Rengi güzel,
Kokusu sineme sinmemiş
Koklamaya kıyamadığım
Fakat sevmek, sevilmek istediğim
Nadide bir çiçek.
Uzak ülkelerin yakın adamı
Biricik sevgilim.
Ruhumun özüne yedi iklim sırdaşım.
Dengin olmasam da
Denkliğime denk olanım
Bir sana tutkun,
Bir sana tutsağım.
Anlasana sevgilim
Bir sana aşığım.
Fikrimce yüzün,
Usta bir ressamın en değerli portresi.
Gözlerin,
Gölgesinde fırtınayı saklayan bir gökyüzü.
Bakışların,
Melankolik bulutları içine hapseden
dipsiz bir kuyu.
Sevdana âşina bir ben varken
Yıldızlara el uzatma biricik sevgilim.
Senden âlâ yıldız,
Senden âlâ gökyüzü yok.
Yalancı fırtınalara sakın kapılma
Ne gün batımı
Ne gün doğusu
Tan kızıllığında yüreğimi
Yüreğine savuran
Senden âlâ kasırga yok.
Kuşkulu bir ay doğdu sevdamızın üstüne
Sevdamızdan kuşkulu bir ay…
Şavkı tedirgin ediyor
Tanrı’nın sunağı bile ürpertici.
Kader seni esirgesin
Aldanma yalancı baharlara.
Ne olur solup gitme.
Düşme bilmediğin yollara.
O yollar ki dönüşü olmayan
Sevenlerin sürgün edildiği
En acımasız yollar.
En muazzam çanlar
En muazzam ezgiler aşkına.
En muazzam ilahi besteler adına gitme.
İsa’nın lisanı
Musa’nın asası aşkına.
Nuh’un gemisi,
İbrahim’in bereketi adına.
Bildiğim, bilmediğim inançlar adına
İnancım gereği inanmadığım Tanrı’ları sayma
Şehâdet ederim ki
Bir olan Allah
Hak olan Allahtan başka ilah yoktur.
Dinim, şüphe duymadığım imanım aşkına,
En sevdiğim kutsal kitap adına gitme.
Sana şiir yazmak
Kendimi sana cümlelerle anlatmak istemiyorum.
Sen de bilirsin,
Kasvetli bir şairim ben.
Sen deyince
Hüzün kuşanır kalemim.
Senden başka sığınacak mabedim
Yaşanacak masalım
Yazacağım şiirim yok…
Farkında mısın sevgilim
Seni seven kadın
Usul usul ölüyor.
Farkında mısın?
Aşkı Züleyha’dan öğrenmiyorum
Ki sen Yusufun kuyusunda değilsin.
Hazreti Aişe’ye (seni kördüğüm gibi seviyorum) diyen
Son Peygamberden öğrendim.
Sevmeyi ise senden.
Özgürlük sanıp
Yılkı atlar gibi özgürce
Ardın sıra koşuyorum.
Asırlar, yıllar ve mevsimler geçerken
Yüreğim sanki bir yörük
Dağlarda gezen
Yurdu gökyüzü olan bir yörük.
Saçlarımın telleri kirmen tarağında
Zamana dolanmış ince bir kader.
Başıboş bir maralım şimdi
Sen de İsmail’in kaderi gibi kurban sayma
Himayene alsana beni…
Eli kolu olmayan gecelerde
Yediveren güllerimin üstüne
Kırmızı karlar yağdı.
Yüreğim karanlığın ortasında
Hezimete uğradı.
Viran oldu gönül yurdum.
Mazlumun sahibi Hak’tı ya,
Hiç hakimane,
Hiç adilane değildi bu bozgun.
Tomurcuk çiçeğim
Sen başını dik tut.
Herkesin eğrisi de, doğrusu da kendine.
Paslanmış sürgülerin sesi
Yankılanıyor kulaklarımda
Suratıma kapanan
Sürgülü kapıların.
Üçler adına
Beşler adına.
Asırlar sonra
En derin uykulardan uyanan Yediler aşkına,
Kırklar, âşıklar, maşuklar adına.
Pir kapısında pişen köz aşkına
Sen de kül olup gitme…
Yüreğimde tomurcuklanıp
Ellerimde can bulan
Gönül çiçeğim,
Bu muydu ahde vefa
Bu muydu kavlimiz
Dualarla aşka niyet edip
Kan çiçekleri açmak niye?
Yabancı baharlara meyledip de
Gidişinle,
Kalbimin baharını soldurma
Soldurma Allah aşkına.
Hüzünlükent Narin
5.0
94% (15)
1.0
6% (1)