1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
81
Okunma
Unuttum
Derinlerde bir yerde saklı ,hazine gibi,
unuttum seni.
Bir vakitler adını anmak, dünyayı durdururdu bilki;
Şimdilerde rüzgârının gölgesi düşse,
Ağır gelir bedenime.
Kırık bir aynanın son parçası gibi yüzün…
Ne tutabiliyorum, ne de atabiliyorum seni.
Biliyorum, bu durum kanatır beni…
Bu sana yazdığım,
Senin benden istediğin, ilk ve son şiirdi,
Bir Şubat soğunda ve de
Bir Akdeniz kasabasında,
Bedenim üşürken,
Ruhuma dolan mumun ilk yanışıydı:
Unuttum seni.
Yıllar sonra, Marmara’da denize attığım
Senin hiçbir zaman okuyamadığın,
Sadece adını bildiğin
Bir şişe içinde saklı;
Bir şiir miydi ki sadece:
Unuttum seni.
Mevsim bir bahardı, yeniden bir doğuştu,
Anadolu’nun ortasında bir ateş yaktım.
Denize attığım o şiir yeniden,
Küllerinden doğsun diye,
Unuttum seni.
Ve şimdi, adın geçmese de aklımdan,
izinin soğuğu omuzlarıma,
Güneşinin gölgesi yüreğime dokunur usulca.
Belki de unutmamak budur işte!
Ne zorla silmek izini,
Ne parçalamak aynadaki son parçayı,
Ne de zorla hatırlamak, zamana bıraktığım düşlerimi.
Bir kapının kendiliğinden,
Sessizce kapanışı gibi…
Unuttum seni.
Turgay Kılıç
07/02/2003_09/12/2025
5.0
100% (3)