0
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
78
Okunma
Cem Karaca’nın dediği gibi:
Gecenin nemi çökmedi gözlerine,
Aksine, buz gibi bir suskunlukla baktın bana.
Meğer ben sıcaklığın sana değdiğini sanıyormuşum;
Karşılıksız bir yanılgıya tutunmuşum yıllarca.
Feleğin çarkına çomak sokmadım,
Ne kavga ettim kaderle ne hesap sordum zamana…
Meğer benim feleğimin çarkını
En çok da sen tersine çeviriyormuşsun.
Körmüşüm…
Görmeyen gözlerim değilmiş aslında,
Görmek istemeyen gönlünmüş.
Bunca verdiğim değer…
Hani derler ya: “Çok değer , bir gün başını yere eğer,”
Ne kadar da doğruymuş bu kelimenin sızısı.
Ben eğilmiş bir başla değil,
Yaralı bir kalbin kırık omzuyla devam ediyorum yoluma.
Yoruldum vallahi…
Kaç gece kaç yalnızlık gömleği giydim,
Kaç sabah kaç hüzün hırkasını sırtımdan indirdim,
Kaç tanesini tekrar tekrar giydim bilmiyorum.
Herkes mutluluktan terlerken,
Ben karanlıktan üşüyor,
Her gece kabuslarla buluşup kan kusuyorum.
Gamdan yoruldum,
Kederden yoruldum,
En çok da seninle dolu o defterden…
Sayfalarını her açışımda
Bir sızı düşüyor avuçlarıma,
Bir anı düşüyor yüreğime,
Bir veda daha ekleniyor omuzlarıma…
Kopardığım her yaprakta
Sesin çınlıyor hâlâ kulağımda:
“Gitme…”
Diyordun ya hani,
Meğer kendinden gitmemi istemiyormuşsun.
Bendeki seni tutmamı istiyormuşsun sadece,
Kendin bile sahip çıkmazken.
Biliyor musun?
En zor olan unutmak değil artık…
Hatırlamak bile ağır geliyor bazı günler.
Çünkü her hatıra
Gözümün önünde bir yangın,
Dilimde küle dönmüş cümleler bırakıyor.
Şimdi anlıyorum…
En çok üzen, yaşanan değil;
Yaşanacak sandıklarımızmış.
Birikirken içimizde ömrü çalınmış ihtimaller,
Biz hâlâ aynı masalın kahramanı sanıyormuşuz kendimizi.
Ama masal bitti.
Sayende
Kül oldum, küllerimden de yoruldum.
Şimdi susuyorum…
Sessizlik belki iyileştirir beni,
Belki bir gün
Senin adını anmadan da
Uyanmayı başarırım bu geceden.
Ama şunu bil;
Gamdan kederden yorulmadığım kadar
Senle dolu defterden yoruldum.
Ve bir gün,
O defteri kapatacak cesareti bulursam eğer,
İnan en çok
Kendimi affedeceğim bu hikâyede.
Kadir TURGUT