EN SEVGİLİYE...
Katman katman düşer göklerden
Zamandan kopuk, ayrı mekândan, Bir mazlum sessizliği Sûr-u mahşerden. Ne çabuk silindi an, Zamanı içinde yutarken zaman. Oysa ben, Bulmuşken beni sende, Söylemesi âr; Yine kayboldum bu kaybedişlerde. Nerdeyim, nasılım, hangi kederde? Sorular cevapsız, akılsız serde. Ne zaman, ne içtim, başım bu halde? Ne söylesem boş; Mânâsı yok bunun, yok sözlüklerde. Seni bekler, ufuklarda çizgisi ömrün, Senle kanatlanır bir seherde. Yorgun gönül, Ten cana, can tene küsüşlerde… "Gel! Gitmelerin acıtır benliği, Kaş çatmalarını bırak zemheriye, Bırak da öyle gel. Kaldıramaz bilirsin, Suları sığdır yüreğin… Gel! Dün olmadan gün Ve kırmızıya çalmadan hüzün…” |
Sorular cevapsız, akılsız serde.
Ne zaman, ne içtim, başım bu halde?
Ne söylesem boş;
Mânâsı yok bunun, yok sözlüklerde.
Aramak bulmanın,sormak cevapların,sarhoşluk ayıklığın,manasızlık mananın mananın anahtarıdır.şifreler elinizde açılmaz sandığınız kapıların açılmasını diliyor bayramınızı en kalbi muhabbetle kutluyorum