1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
119
Okunma
Bir gecenin ucundayım
Biraz daha alçalıyorum
Şafak merdivenleri ağır işler
Sırtımda bir kuş sürüsü
Avcılara papuç bırakmam
İki yol ağzında birleştik,soluk soluğa
Onlar öttüler
Ben şarkı söyledim
Dilimiz ,usumuzda birleşti
Ve uçtuk...
Kuşların kanatları çekiyor beni
Onlardan biriyim ben
Pusuda kaplan dişli bir zaman
Yetişin!
Yanağımızı yere koyup
Kana ve toprağa gömüldük
Kanatlarımız kurşun gibi ağır
Sıkılsak alınları sancılanır avcıların orta yerinden
Tepemizde halkadan takım yıldızları
Gökyüzü bir dönme dolabı
İniyoruz,çıkıyoruz
Fır dolanır bilincimiz
Havadan emdiğimiz suyla eriyen bir gölgeyiz
Havada bir sirendir bulut
Duyarlar
Toprağın altında nal sesleri ile ezilmiş kuşları
Kazanlar devrildi kanatlarımızdan
İçinde kızgın günahlar vardı
Şeytanlar emekli,insanlar mutlu..
Ağır işledi ,Tanrı’ nın yasaları
Göz kapaklarımızda kıvrılan bir kuzey kutbu
Her an biraz daha soğuk
Elleri vardı uçuşun
Bir kiril kitabından kalma
Saçları vardı
Troya şehrini kuşatıp da dalgalanmıştı
Ensemizde zırhla donanan sekiz yüz yaşında bir tosbağa
Yaşlıyız,yorgunuz
Lakin,gövdemiz diri
Soluğumuzda 14 ’lük bir gelinin öfkesi var
Birgün herkesin yanında uçacağız
Bir sihirbaz gibi çıkartacağım kuşları şapkamdan...
5.0
100% (3)