Dün gece seni tanıyan kedilerin şehrinden geçtim Adını mırladı rüzgâr Gözbebeklerinde sen vardın Onu hâlâ seviyor musun dedi O hiç geçmedi ki dedim
Bizi taşıyan öpücük limandaydı yine Donmuş kuğuların gölgesinde yapayalnız henüz söylenmemiş bir şarkı gibi Tayfaları derin uykuda Kaptan başka yolculukta
Bir köşede ruhlarına sevmeyi öğretiyordu kör ihtiyar
Elindeki solmuş kitaptan fidanlar yeşeriyordu ve gök üstlerine dualarını yağdırınca avuç dolusu ağaç oldular
Ve seni tanıyan kediler dolanıp duruyorlardı bacaklarıma
Derken bir kalem ve ucu yanık bir kâğıt kondu kalbime
Ben de tuttum sana selam yasaklanmış sözcükler gönderdim Kocaman özledim ile birlikte
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Selam Oli...ben bugün şiddetli bir baş ağrısıyla uyanınca kendimi tasmanya canavarı gibi hissettim, neye benzediğini, nasıl bi şey olduğunu yazana kadar bilmiyordum. hayal meyal bi çizgi filmde miydi neydi en son öyle hatırlıyorum, gerçekten de varmış baya da sevimsiz bi şey ama o da bizim gibi bu dünyaya gelmiş takılıyor işte...çok ilginç beynimde hissettiğim o baskıyla tasmanya'yı çağrıştıracak ne gibi bir gerilim ve telapati kurmuş olabilirim, ne alãka yani de mi? Bizim Şaban'ı da gulyabani yapmışlardı. Bunları yazmamın absürdlüğünü bile şu an kavrayamayacak derecede, bütün azotu, helyumu, karbondiyoksiti ne varsa sanki hepsini birden yutmuşum gibi bu atmosferin dışındayım anlayacağın. Her neyse dedim tansiyonumu ölçim baktım 180... bazen fırlar böyle...sonra gittim bir damacana soğuk suyu kafamdan aşağı döktüm. Anca o beni kurtarır, limonmuş sarmısakmış pek fayda etmez. Yine de her ihtimale karşı üç limon, üç diş sarmısağı da rendeleyip yuttum. Şimdi de mşh dipçik gibiyim:) Yok abartmiyim şimdi biraz daha iyi oldum diyelim.
Yani şiir çok güzel, çok sevecen, sımsıcak ama gel gör ki benim kafamda da tazmanlar cirit atıyor.
Keyifli bir pazar geçirmen dileğimle Oli... Hörmetler:)
Unutmak yerine bunları yönetmeyi başarabilmek daha iyi. İşte güç budur. Neyse, sen antremanlara başla; death metal albümü hazırlayacağız. Söz, müzik benden pataklama senden:)
Kötüleri tamam da ama bence iyi anıları unutmayalım. Ama aradan çok uzun zaman geçince, ölüm hariç tabi, o güne ait kötü anıları bugün anlatırken gülerek ya da dalga geçerek anlattığımız da oluyor. Tabi yine yaşanılan olayın acı derecesine göre değişiyor bu durum.
Her şeyi unutmak istemezdim ve bundan korkuyorum, yani alzheimer'a yakalanmaktan. Çünkü acılı bir süreçteyken her seferinde "tanrım bugünleri bana unuttur!" dediğim de çok olmuştu. Ve niyeyse günün birinde bu hastalığa yakalanacağımı hissediyorum. Şimdi de aklıma geldikçe "tanrım ben iyi değildim o zamanlar, ne dediğimi bilmiyordum, umarım beni ciddiye almamışsındır!" falan diyorum:)
Bilmiyor olabileceğini düşündüğüm bir kelime daha yazayım: Lethe. Mitolojide bir nehir. Suyundan içenler geçmişlerini unutuyor. (Hades'te ölüler içiyor ve yaşamlarındaki her şeyi unuyorlar) Bazı anıları unutacak bir şey olsa, iyi ya da kötü anılar. Hatırlamak bazen büyük yük.
Teşekkürler. Sputnik "yol arkadaşı" demekmiş ve dünyanın ilk yapay uydusuymuş. Ne ilginç isim derken bunu da öğrenmiş oldum.
Giden gidiyor ama anısı da kalıyor işte... Hepimizin küskünlükleri var Oli, dediğin gibi incir kabuğunu doldurmayan ufak tefek şeyler ama bazı zamanlar hiçbir şeye tahammülün olmaz ya, silersin her şeyi, gözün de görmez.
Selam. Geçmiş olsun. Şiirdeki kedilerin adı sputnik, hayalimde hepsini tek kedide birleştirdim. 25 yıl önce Antalya'da çalıştığım kafenin kedisiydi. Şiiri yazdığım kişi yaşıyor mudur acaba? En son beraber resim çizmiştik, ben söylemiş o çizmişti. Zaman hızlı geçiyor cidden ve boşa harcanan onca şey... Kuru küskünlükler, üzüntüler, baş ağrıları arasında filan.
Unutmak yerine bunları yönetmeyi başarabilmek daha iyi. İşte güç budur. Neyse, sen antremanlara başla; death metal albümü hazırlayacağız. Söz, müzik benden pataklama senden:)
Kötüleri tamam da ama bence iyi anıları unutmayalım. Ama aradan çok uzun zaman geçince, ölüm hariç tabi, o güne ait kötü anıları bugün anlatırken gülerek ya da dalga geçerek anlattığımız da oluyor. Tabi yine yaşanılan olayın acı derecesine göre değişiyor bu durum.
Her şeyi unutmak istemezdim ve bundan korkuyorum, yani alzheimer'a yakalanmaktan. Çünkü acılı bir süreçteyken her seferinde "tanrım bugünleri bana unuttur!" dediğim de çok olmuştu. Ve niyeyse günün birinde bu hastalığa yakalanacağımı hissediyorum. Şimdi de aklıma geldikçe "tanrım ben iyi değildim o zamanlar, ne dediğimi bilmiyordum, umarım beni ciddiye almamışsındır!" falan diyorum:)
Bilmiyor olabileceğini düşündüğüm bir kelime daha yazayım: Lethe. Mitolojide bir nehir. Suyundan içenler geçmişlerini unutuyor. (Hades'te ölüler içiyor ve yaşamlarındaki her şeyi unuyorlar) Bazı anıları unutacak bir şey olsa, iyi ya da kötü anılar. Hatırlamak bazen büyük yük.
Teşekkürler. Sputnik "yol arkadaşı" demekmiş ve dünyanın ilk yapay uydusuymuş. Ne ilginç isim derken bunu da öğrenmiş oldum.
Giden gidiyor ama anısı da kalıyor işte... Hepimizin küskünlükleri var Oli, dediğin gibi incir kabuğunu doldurmayan ufak tefek şeyler ama bazı zamanlar hiçbir şeye tahammülün olmaz ya, silersin her şeyi, gözün de görmez.
Selam. Geçmiş olsun. Şiirdeki kedilerin adı sputnik, hayalimde hepsini tek kedide birleştirdim. 25 yıl önce Antalya'da çalıştığım kafenin kedisiydi. Şiiri yazdığım kişi yaşıyor mudur acaba? En son beraber resim çizmiştik, ben söylemiş o çizmişti. Zaman hızlı geçiyor cidden ve boşa harcanan onca şey... Kuru küskünlükler, üzüntüler, baş ağrıları arasında filan.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.