6
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
4105
Okunma
Penceremde göz kırpıyor gri bir güneş
“Eyvallah” diyorum, “öyle olsun.”
Kendimi en yakın televizyona atıyorum
İçeride hüngür hüngür bir adam
Kadın gölgesi var sesindeki gözyaşlarında
Oluk oluk hüzün sızıyor duvardan
Salondayım
Yağmur duasına çıkmış çiçekler
Suyu görünce, üstüme çullanıyorlar, en çok da devetabanı
“Ben abi, ben, ben, önce ben!”
“Sen gelme ulan ayı” diyorum, ardından içimde bir pişmanlık
Öyle de masum bakıyor ki bi anda kanım ısınıyor
Saçlarını okşuyorum, “Ne güzel şeysin sen öyle” diyorum, “Adın ne bakim senin?”
“Aysel abi” diyor. Eğilip yanaklarından öpüyorum, “Bundan sonra abi yok ama!”
Onun yüzünde çiçekler, pencere kendini açıyor
Matkaplar çekiçler ve saireler, hemen damlıyor çok yakınlardan, ekranda iddialı bir herif
“Türkiye bu sesi seviyor!”
Alıp başımı dışarı çıkarıyorum
Karşı kaldırımda yarı ölü bir kadın
Ayırmış kollarını, ardı ardına mini mini acılar doğuruyor
Yol ortasında bir ceset
Sokak buram buram cinayet kokuyor
Bir anda, köşe başından kulaklarımı deliyor bir ses
“Eskiciiiii! Eskiyi getir yeniyi al apla, eskiyi getir yeniyi al! Eskiciiii!”
Yanından geçerken, bir ona bakıyor bir emektar karısı Mualla Abla’yı düşünüyor, Hamdi Abi
“Acaba” diyor, “acaba, bi ihtimal…”
Derken, burnunun ucunda bir su damlası
Kaldırıp başını göğe bakıyor, gökte minik yaramaz bulutlar
Derken, bir gümbürtü, sanırsın yer yarılıyor
Derken, önlerinde bir durak
Eskici duruyor, Hamdi Abi duruyor, ceset duruyor, yarı ölü kadın duruyor, matkap, çekiç ve saire duruyor, Aysel kendini camdan atıyor, hazır ol konuyor, bi koşu Mualla Abla geliyor, o da duruyor
Göğe bakıyorlar
Gökten ağır ağır bir yaşam düşüyor
Düşüyor, eskicinin arabasında duruyor
Adam arabayı sürüyor
Diğerleri şaşkın şaşkın duruyor
Bi “hasstir” çekiyorum
Bi koşu elime kalem alıp, kağıda kendimi vuruyorum