1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
98
Okunma
Yağan bu yağmurlar temizleyebilir mi içimizdeki vicdanı,
Trafikte küfrettiğimiz o sabahı,
Bir dilencinin gözlerine bakmamayı,
Bir sokak köpeğine omuz silkip geçmeyi?
Her gün biraz daha kirleniyor içimiz,
Ama ellerimizi sabunluyoruz tertemiz,
Sanki deterjanla yıkanıyor kalpler de,
Sanki vicdan da beyazlatılabiliyor artık.
Bir kahve sırasına bile tahammülümüz yok,
Yorgunuz, sinirliyiz, acelemiz var.
Ama birinin gönlü kırıldığında,
Ne yapalım hayat bu deyip geçiyoruz utanmadan.
Yağmur yağıyor yine camlara,
Hava mis gibi, dünya sessiz.
Ama içimizde bir uğultu var,
Bir yerlerde yanlış yaptığımızı fısıldayan o ses…
Onu da susturuyoruz dizi sesleriyle,
Bir kahkaha efektiyle bastırıyoruz utancımızı.
Bir baba mesaisine kalıyor çocuğunu göremeden,
Bir anne sessiz ağlıyor pencerede,
Biz ekran kaydırıyoruz, “üzücü” deyip geçiyoruz,
Bir beğeni, bir yorum, bir unutuluş.
Yağan bu yağmurlar,
Belki çamuru temizler yollarda,
Ama kalbimizin kiri yerleşti artık derinlere.
Ne su yetişir, ne söz, ne dua...
Belki bir gün,
Gerçekten ıslanırız vicdanımızla birlikte,
Belki bir damla düşer gözümüzden toprağa,
Ve dünya o an biraz arınır.
Ama şimdi,
Yağmur sadece cama vuruyor,
Bizse perdeleri kapatıyoruz yine
Görmemek, hissetmemekten daha kolay çünkü.
5.0
100% (1)