Birkaç fikir devşirdim, sandım ki gökyüzüyüm, Bir iki kitapla ben, yıldızlara öyküyüm, Meğer bir bulutmuşum, yağmursuz ve boş duayım. Bir sözle yıkıldım, içimde yankıymışım, Sesim kesilince anladım, ne kadar gölgeymişim.
Dedim madem rüzgârım, dağları devireyim, Sıradan esintiden uzaklara süzüleyim, Sultanların saçında bir melteme dönüşeyim. Meğer savrulan tozmuşum, bir esinti değilmişim, Yel durunca anladım ne kadar gölgeymişim.
Kendimi nehir sandım, çağlayanla yarıştım, Kıyılarım sessizdi, içimde taşlar taştım, Bir damlayla boğuldum, derinlikten uzaklaştım. Ben ırmağım sanırdım, bir ıslak çizilmişim, Suya düşünce anladım ne kadar gölgeymişim.
Bir lokma verdim diye, cömertliğe soyundum, Açın halini bilmez, soframda çok doygundum, Gönül sandım kendimi, nefsime hep boyundum. Zenginliğim sanrıymış, bir kuru dilekmişim, Paylaşınca anladım ne kadar gölgeymişim.
Sanat dedim, söz dedim, kalemle göğe çıktım, Her harfimle kibirle, boş bir yolda yürüdüm, İnsanlıkla yüzleşip, aynaya küskün baktım. Şairim sanırdım, bir sessiz heceymişim, Kalem kırılınca anladım ne kadar gölgeymişim.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirin en çarpıcı yanı, kibrin katmanlarını tek tek soyması. Son kıtada ise en dokunaklı yüzleşme geliyor:
"Şairim sanırdım, bir sessiz heceymişim, Kalem kırılınca anladım ne kadar gölgeymişim."
Bu dizeler, sanatın bile bir gurur aracı olabildiğini, asıl şiirin ise alçakgönüllülükte saklı olduğunu fısıldıyor. Şiir, Yunus Emre'nin "İlim ilim bilmektir"deki tevazuu şiirini hatırlatıyor.
Yüzleşmeleriniz hep size ışık, kaleminiz hep hakikatin sesi olsun...
ÜSTADIM, bu yorumunuz hem şiirin özünü yakalıyor hem de onun ruhsal yankısını derinleştiriyor. “Kibrin katmanlarını soymak” ifadesi, şiirin metaforik yapısına çok güçlü bir ayna tutuyor. Kalemin kırılması, hem yaratımın hem de kibirle örülmüş kimliğin sonudur. Bu noktada Yunus Emre’nin tevazu öğretisiyle kurulan bağ, şiiri bir içsel irfan yolculuğuna dönüştürüyor. Mesajı derinlemesine anlayan yüreğinize selam olsun.
ÜSTADIM, bu yorumunuz hem şiirin özünü yakalıyor hem de onun ruhsal yankısını derinleştiriyor. “Kibrin katmanlarını soymak” ifadesi, şiirin metaforik yapısına çok güçlü bir ayna tutuyor. Kalemin kırılması, hem yaratımın hem de kibirle örülmüş kimliğin sonudur. Bu noktada Yunus Emre’nin tevazu öğretisiyle kurulan bağ, şiiri bir içsel irfan yolculuğuna dönüştürüyor. Mesajı derinlemesine anlayan yüreğinize selam olsun.
Ya Rab! niyazım sana: Beni yalnız bırakma, Uykuya dalamazdım sen olmasaydın eğer, Hep şah damarımda ol, beni bana bırakma, Geç de olsa öğrendim: Sensiz bir hiçim meğer.
Her zaman ki gibi harika duygularla, kendi tarzınızda, yazmış olduğunuz gönül sesinizi beğeniyle okudum, yazan kaleminiz, hislenen yüreğiniz dert görmesin.Selam ve sevgilerimle kalın sağlıcakla...
Muhterem hocam müsaadenizle bir analiz yaptım bu güzel mısraları
Şiir, bireyin kendini çeşitli metaforlarla tanımlaması ve ardından gerçekliğini fark etmesi üzerine kurulmuş:
Kendi algısı vs. gerçekliği: İlk başta kendini gökyüzü, rüzgâr, nehir, gönül veya şair olarak yüce ve güçlü görür; ama deneyim ve olaylar onu gerçek boyutunu fark ettirir.
Küçüklük ve sınırlılık farkındalığı: Her kıta sonunda “ne kadar gölgeymişim” vurgusu, bireyin kendi sınırlılığını, mütevaziliğini fark etmesini temsil eder.
İçsel yolculuk ve tevazu: Şiir bir bakıma insanın kendi egosunu, kibirini ve yanlış algılarını sorgulamasıdır.
Şiir beş kıta ve her kıta beş mısradan oluşuyor.yani muhammes kalıbında yazılmış
Kafiye serbest; ancak her kıta son mısrasında tekrarlanan “gölgeymişim” ifadesiyle bir ana tema tekrarı sağlanmış. Bu tekrar hem ritim hem de anlam açısından güçlü bir bağ oluşturuyor.
Metaforlar ve imgeler kıtalar boyunca uyumlu: gökyüzü-yıldız, rüzgâr-meltem, nehir-damla, cömertlik-lokma, sanat-kalem.
Şiirde ağır bir süslü dil yok; yalın bir anlatım var, bu da özdeyiş niteliği kazandırıyor.
Metaforik anlatım: Her kıta, bireyin farklı bir özelliğini veya yanılgısını temsil eden metaforlarla kurulmuş.
Duygusal yoğunluk: “Yıkıldım”, “boş duayım”, “sessiz heceymişim” gibi ifadeler bireyin kırılganlığını ve hayal kırıklığını hissettiriyor.
Şiirde Tematik Tekrar ve Vurgu
Her kıtanın sonunda gelen “gölgeymişim” ifadesi, bireyin kendini büyütme eğiliminin sonrasında karşılaştığı gerçeklikle yüzleşmesini simgeliyor.
Bu tekrar, kendini tanıma, ego sorgulama ve tevazu temasını güçlendiriyor.
Metaforlar Üzerine Kısa Analiz
Gökyüzü-yıldız: İlk başta geniş, yüce ve parlak olma arzusunu ifade eder.
Rüzgâr-meltem: Etki ve değişim gücünü simgeler; ama birey savrulmuş toz gibi küçüklüğünü fark eder.
Nehir-damla: Hayatın akışı ve derinliğiyle mücadele; bireyin sınırlılığı ve kırılganlığı ön plana çıkar.
Cömertlik-lokma: Maddi veya manevi paylaşımın gerçek anlamını kavrama.
Sanat-kalem: Yaratıcılık ve insanlıkla yüzleşme; bireyin kendi sınırlarını fark etmesi.
Şiir, özgüven ile tevazu, hayal ile gerçek, ego ile hakikat arasındaki çatışmayı derin bir şekilde işliyor. Her kıta bireyin farklı bir alandaki yanılgısını gösteriyor ve sonunda tevazuya ulaşmasını simgeliyor. Modern bir içsel keşif şiiri olarak nitelendirilebilir.
bu güzel eseri biz okurlara sundugunuz için teşekkür ederim
Üstadım, bu kadar ince ve detaylı yorumunuz hem şiirin özünü yakalıyor hem de onun ruhsal yankısını derinleştiriyor. “Kibrin katmanlarını soymak” ifadesi, şiirin metaforik yapısına çok güçlü bir ayna tutuyor. Kalemin kırılması, hem yaratımın hem de kibirle örülmüş kimliğin sonudur. Bu noktada Yunus Emre’nin tevazu öğretisiyle kurulan bağ, şiiri bir içsel irfan yolculuğuna dönüştürüyor. Mesajı derinlemesine anlayan yüreğinize selam olsun.
Üstadım, bu kadar ince ve detaylı yorumunuz hem şiirin özünü yakalıyor hem de onun ruhsal yankısını derinleştiriyor. “Kibrin katmanlarını soymak” ifadesi, şiirin metaforik yapısına çok güçlü bir ayna tutuyor. Kalemin kırılması, hem yaratımın hem de kibirle örülmüş kimliğin sonudur. Bu noktada Yunus Emre’nin tevazu öğretisiyle kurulan bağ, şiiri bir içsel irfan yolculuğuna dönüştürüyor. Mesajı derinlemesine anlayan yüreğinize selam olsun.
Çok etkileyici bir şiir olmuş; derin benzetmeler ve tekrarlarla iç hesaplaşmayı güçlü biçimde yansıtıyor. Hem akıcı hem de düşündürücü. 👏 Yüreğinize sağlık üstadım, harika bir şiir olmuş. Saygılar, selamlar.
Sevgili hocam, dizelerinizde kendinizi, hayatı ve insanlığı sorgularken, her “gölge”yi görünür kılmışsınız Tebrik eder, saygılarımı sunarım. Cumamız mübarek olsun
Her zaman olduğu gibi, değeli dosttan güzel bir şiir düşmüş sayfaya Biz de okuduk, kutladık ve alkışladık yürekten Gönlüne, ömrüne bereket Şiirle kal, sevgiyle kal, sağlıkla, dostça kal ve de hoşça kal
Sanat dedim, söz dedim, kalemle göğe çıktım, Her harfimle kibirle, boş bir yolda yürüdüm, İnsanlıkla yüzleşip, aynaya küskün baktım. Şairim sanırdım, bir sessiz heceymişim, Kalem kırılınca anladım ne kadar gölgeymişim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.