Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
TİLHABEŞLİ FİLOZOF
TİLHABEŞLİ FİLOZOF

Zifiri Zulme Karşı Duaya Kalkmış Yumruklar

Yorum

Zifiri Zulme Karşı Duaya Kalkmış Yumruklar

( 1 kişi )

1

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

344

Okunma

Zifiri Zulme Karşı Duaya Kalkmış Yumruklar

Zifiri Zulme Karşı Duaya Kalkmış Yumruklar

Ey kirlenmiş çağ, paslanmış kalplerin hüküm sürdüğü zifir,
Ey vicdanı susturulmuş şehirler, taşlaşmış suratlar, kir kir…
Bir yanda mazlumların yıkık evleri, kan kokar her rüzgâr,
Bir yanda kibirli zalimler saraylarda şarap içer, gülüp oynar.

Her köşe başında bir umut boğulurken infilâkla,
Gözleri donmuş insanlar gelip geçer yüzsüzce, alçakça.
Sözde merhamet çağlar dillerde, parmak ucunda “beğeni”,
O tuşun altına saklarlar bütün sahte gözyaşını ve rengini...

Bir çocuk böyle der: “Baba, neden gökyüzü artık mavi değil?”
Babası fısıldar: “Zulmün dumanıdır evladım; sabret ki rahmet tecelli eyler.”
Ama çocuk sabretmekten yorulmuş, gömdüğü kardeşini unutamamış,
Toprakla konuşur geceleri, “Sen bari sızlama!” diye ağlamış...

Zulüm büyür, karanlık çöker, seccadeler ıslanır gözyaşıyla,
Yetimlerin hıçkırığı gider gökleri titreterek arşa.
Ama yeryüzü o kadar sağır ki, sanki kalpler mühürlü,
Sustu insanlık, sustu ümmet; dilsiz şeytan olmuş her biri kör ve körüklü...

“Yeter!” diye haykırır bir yiğit, elinde nasır tutmuş bir avuç iman,
Yangının ortasında gül diye saklar göğsünde Kur’an.
O bilir ki nusret Allah’tandır, zafer de, fetih de onundur,
Sabırla yoğrulan öfke bir gün zelzele olur, düşmanla boğuşur...

Ey necip ümmet! Yılar mısın? Hani aslan gibi kükreyen ecdadın vardı,
Hani zulme baş eğmeyi rezillik bilip topyekûn ayaklanan bir yadigârın?
Şimdi korkaklıkla uyuşmuş damarlarına şırınga edilmiş zehir gibi gaflet,
Televizyon ekranında kaybolmuş vicdan, pazarlanmış rahmet.

Paralı punditler, sahte âlimler, korkak suretlerde sözde fikir,
“Sabredin, dua edin…” derler de bir gün olsun mazluma el uzatmaz bu kirli zikir.
Hani sabır eylemle yükselirdi? Hani dua meydan olurdu?
Yazık! Cümleniz hocalığa soyunur da, bir tek zalime “dur!” demez...

Fakat bilinsin! Küller altından fışkıran bir ateş vardır,
Firar eder bir grup yiğit, çelikten irfanıyla bağırır.
Onlar bilinir; ne alkış ister ne şöhret, ne maaş ne paye,
Onlar Allah için yola düşmüş, boyun eğmez Allah’tan başka kimseye...

Ve bir gün kıyamet kopacak zalimlerin saraylarında,
Şarap kadehleri dökülecek, kanla dolacak kapılarında.
Mazlumun bedduası geçer zincir zincir boğazlarına,
Firavun’u yere seren kudret, bugünün Firavun’unu da eder paramparça...

Ey insanlık! Duy artık şu çığlıkları; bu feryat senden hesap ister,
Çünkü sen sustukça, her çocuk ölümü yüzünde hissetti,
Ve melekler şahit oldu nasıl sessiz kaldığına “ümmetim” diyenlerin,
Bir lokma huzur için kardeş kanını görmezden gelenlerin...

Umut da var elbet! Çünkü Allah’ın vaadi haktır,
O’nun nurunu söndürmeye çalışanlar hep bataklıkta çakılır.
Bir yiğit kalkar daşa dönmüş bu kalpleri parçalamak için,
Bir nida yükselir gök bulutlarını yaran: “La ilahe illallah!” diye için için.

Karanlık dağılır, sabah doğar, kanın yerine kevser iner,
İman edenlerin alınlarına huzur dolar, korku değil.
“O gün bugün olsun!” der bir yiğit, yumruğunu sıkar usulca,
Kalkar mazlumun yanına, bir ekmek bölüşür ve bir dua okur umutla...

Ey Rabbim! Nusretini gönder, mahzun kullarına ferahlık ver,
Yık şu zalim tahtlarını, cümle kalpleri saldırıya hazır.
Değil mi ki sen: “Zalimlere meyletmeyin!” dedin; biz meyledenin ihanetini gördük,
Artık bu gaflet bitsin, şerefli bir diriliş fışkırsın her gönül ve yürekten...

Bıktık efendiler, bıktık sahte nutuklardan, kupkuru mesajlardan,
Doyduk içi boş zirvelerden, toplantılardan, lâf kalabalığından.
Çağır bizi meydanlara! Kaldıralım bayrakları gök yüzüne,
Kılıç değil ama iman dolu yüreklerle yürüyelim Siyon’un üstüne!

Ve biliriz: Allah bir kavmi değiştirmedikçe değiştirmez onların hâlini,
O halde kalk ey ümmet! Toprak, kan, zulüm, feryat bekliyor hâlâ senin izzetli hâlini…
Zifiri geceyi delen kandil sen ol, yıkılmış gönüllere merhem,
Dirilt şu çağı yeniden, ruh üfle ölmüş bedenlere, tıpkı Âkif gibi yeniden yeniden!

Ve işte gün gelir de gökler yankılanır tekbirlerle,
Arşın kapıları açılır “Yeter artık!” diyen secdelerle.
Koşar aslanlar yelelerini savura savura meydanlara,
Zilletin zinciri kırılır, izzet doğar al yanağa...

Firavunlar boğulur kendi tuğyanlarında, Nemrudlar yanar kendi ateşlerinde,
Zulüm sarayları çöker gürültüyle, dökülür kibirleri dizlerinde.
O an yükselir meydanlarda milyonlarca gür nida:
Allahu Ekber! Allahu Ekber! Lâ ilâhe illallah” diye yara yara…

O titreşimde dağlar yerinden oynar, zalimler diz çöker utancından,
Çocukların yüzüne güneş doğar, analar sarılır umudundan.
Uğrunda can verilmiş bu dava yeniden hayat bulur,
Secdelerde ıslanan başlar kaldırılır, hakikat huzura kavuşur...

O gün gelir elbet! Çünkü Allah vadinden dönmez,
Kul gayret edince rahmet iner, zulüm bir daha dirilmez.
Belki bugün kan içinde kalmış sokaklar, belki taş üstüne taş yok,
Ama unutma ey gönül, Rabbin bir "Ol!" demesiyle her şey bir anda çok!

Ey gâfil, ey korkak! Silkelen artık, kalk ayağa!
Ölüm ziyafet olsun zulme meydan okuyan her cihana!
Yaşamaksa hakka adanmış bir ömürle güzeldir,
Yiğitçe haykır: “Zilletle yaşamaktansa, izzetle celâdetle ölmek evladır!”

Ve biz şunu söylerdik vaktiyle Âkif’in diliyle:
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” diye!
Bugün yine o sözle geldik karşına ey ümmet-i Muhammed:
Ne gafil kal, ne suskun; tek bir yürek ol ve diril yeniden nihayet!


Raise başını, bak ufka; yırtılacak bu geceler,
Dualar birleşsin, yumruklar kenetlensin, meydanlar titrer.
Gelsin nusret, kopsun tufan; zalimin tahtı yerle bir olsun,
Ve gök kubbe yeniden şahit olsun: Zafer Allah’ın olsun!

Erol Kekeç/17-18.08.2025/Sancaktepe/İST

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Zifiri zulme karşı duaya kalkmış yumruklar Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Zifiri zulme karşı duaya kalkmış yumruklar şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zifiri Zulme Karşı Duaya Kalkmış Yumruklar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Gümüş kalpler
Gümüş kalpler , @gumuskalpler
20.8.2025 13:13:51
Bu kirlenmiş çağdan önce ayıp diye birşey vardı utanırdık yürürken bile bakamazdık hic kimsenin mahremine, evine
Komşuda yemek yerken utanan nesilden
Meğerse çocukken bütün hayalleri en başından itibaren ta eğitim sisteminden başlayarak sömürge haline getirilmiş tarihî sahneleri yılan hikayesine dönen bir Zaman dilimin içinde yaşadığımız şu günlerde külllenen ateş yeniden yandı.
Birileri cesurca La ilahe illallah diyerek şahlanıyor hamd olsun şiir baştan sona kadar haksızlığa baş kaldırıyor

Ey gâfil, ey korkak! Silkelen artık, kalk ayağa!
Ölüm ziyafet olsun zulme meydan okuyan her cihana!
Yaşamaksa hakka adanmış bir ömürle güzeldir,
Yiğitçe haykır: “Zilletle yaşamaktansa, izzetle celâdetle ölmek evladır!”

Diyen yüreğinize sağlık Gök kubbe yeniden şahit olsun zafer Allah'ın olsun amin amin 🤲
Tebrikler
Saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL