0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
60
Okunma
Aşk, gözle görünmeyen bir nida,
Dilin yetmediği yerde başlayan sırdır.
Ne tenle anlatılır, ne dille tamamlanır,
Bir kalbin içine düşen ezelî yangındır.
Ben aşkı,
Sadece sevmek sananlara gülümserim.
Oysa aşk,
Sevdiğinde kendini yok etmeye razı olmaktır.
Bir secdedir aşk,
Kalp toprağına alnını yaslamaktır gece boyu.
Her "seni seviyorum", aşk değildir.
Aşk, susup da yanmaktır bir ömrü.
Adını anmadan adanmak,
Yüzüne bakmadan, gönlünü orada unutmaktır.
Ben aşkı,
Gözün değil, vicdanın gördüğü yerde buldum.
Göz yanılır, heves büyür.
Ama vicdan bilir,
Hangi kalp hangi kalbe secde eder?
Kalbim kıbleye döner gibi dönüyorsa sana,
Bil ki bu, sıradan bir sevgi değil.
Ben sende sadece seni değil,
Rabbimin "ol" dediği kelâmı duydum.
Zira aşkın ilk harfi "Elif"tir,
Dimdik, doğru, sade.
Ne bükülür ne kıvrılır,
O harf ki, hem bir hem bin anlam taşır.
Seninle sustum,
Çünkü aşk çok konuşanlara naz etmez.
Seninle yanmayı öğrendim
Çünkü aşk, üşüyenlere görünmez.
Aşk bir nefestir bazen,
Adını bile almadan içime çektiğim.
Bazen bir fırtınadır;
İçimi darmadağın eden, ama yine de sükûn veren.
Ben seni sevmeyi öğrendiğimde,
Kalbim kendini inşa etmeyi bıraktı.
Çünkü sen vardın,
Ve seninle her eksik tam,
Her tam eksikti artık.
Seninle şiir yazmadım ben,
Seninle kelimeleri secdeye yatırdım.
Her dize bir dua oldu sana,
Her nida bir yakarış.
Eğer bir gün sorarlarsa,
"Sevmek mi, sabretmek mi büyüktür?"
Ben "aşk" derim.
Çünkü aşk, sabrın en güzel adıdır.
Ve şimdi bil ki:
Bu kalp, sadece seni değil,
Seninle birlikte
Aşkın kendisini secdeye yatırır.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(5 Ağustos 2025)
(Ben aşkı söylemem, Aşk bende konuşur.)
5.0
100% (1)