0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
37
Okunma
Rüzgâr savurur seni anlatan külleri,
Solmuş adında saklı bir sızı gelir geri.
Ben içimde yanarken, sen çoktan gittin
Küller konuşuyor, sen duymadın beni.
Rüzgârın savurduğu her tonda biraz sen var,
Adın çoktan solmuş olsa da izlerin ısrar.
Bir yangının küle dönmüş acısı gibi hâlâ,
Ben küllenirken bile seni arıyor bu yara.
Gidişinin gölgesine yasladım alnımı,
Taşların soğuk dilinden öğrendim ayrılığı.
Kalabalığın içinde kaybolan adımların
Dumanı tüten anılarla kaldı içimde şimdi.
Rüzgâr savurur seni anlatan külleri,
Solmuş adında saklı bir sızı gelir geri.
Ben içimde yanarken, sen çoktan gittin
Küller konuşuyor, sen duymadın beni.
Seninle başlayan cümleler nefesimde kırık,
Aradığım her sözcük sende yarım, sende eksik.
Ellerim karanlığa düşüyor, bilmediğin dualarla,
Yoruldum...
Ama ateşin hâlâ susmuyor sol yanımda...
Hatıralarını gözlerinle mühürlemiştin ya hani,
Şimdi gri bir rüzgâr savuruyor hepsini.
Ben mi çok tuttum seni?
Yoksa sen mi erken salıverdin ellerimi?
Işıklar bile senden önce sönüyor bu şehirde,
Gece kararmaz artık, ben çökerim kendi içimde.
Küllerin anlatıyor seni soğuk bir hikâye,
En çok yokluğun yakıyor, hem de sessizce.
Rüzgâr savurur seni anlatan külleri,
Solmuş adında saklı bir sızı gelir geri.
Ben içimde yanarken, sen çoktan gittin
Küller konuşuyor, sen duymadın beni.
Adını unutmamak için dokunuyorum külüne,
Bir sıcaklık arıyorum hâlâ bu sönmüş izlerine.
Ama sadece soğuk bir kırılganlık bırakıyorsun
Her nefesime, her geceme, her cümleme...
Dudaklarımdan düşen sözler ağırlığa bulanmış,
Belki duymuyorsun artık
Ama içimdeki çığlık
Her gün biraz daha büyümüş.
Sen susturdun beni
Ama sessizliğim seni yazmış...
Geri dönsen tanımazsın bu hâlimi,
Yalnızlığın külüne gömdüm gençliğimi.
Bir aydınlık vardı, sen söndürdün içimde
Ben artık yokluğunun gölgesinde büyüyen bir sessizlikteyim.
Savaşmadım seninle, çünkü çoktan çekilmiştin,
Ben yalnızca bende yarım kalan seni sevdim.
Her günümü küllere yazıyorum şimdi,
Bir zamanlar ateş olan ne varsa
Ardından yürüdükçe anlıyorum:
Yanmak değil, unutulmak öldürüyor insanı.
Rüzgâr savurur seni anlatan külleri,
Solmuş adında saklı bir sızı gelir geri.
Ben içimde yanarken, sen çoktan gittin
Küller konuşuyor, sen duymadın beni.
Söndüm ama bitmedim, hâlâ buradayım
Küller anlatıyor beni sana, sen duymasan bile...
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(11 Aralık 2025)