1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
137
Okunma

Bir çocuk,
uyur gibi öldü bu gece.
Ne bir çığlık duyuldu ne bir ağıt.
Yorganı toz, yastığı taş,
bir parça ekmek bile bulamadı alnına konacak…
Saklambaç oynayamadan sustu kalbi,
oyuncakları molozların altında kaldı.
Bir çizgi film karakteri gibi
unutuldu bu dünyada…
Doymadan gitti.
Süt yerine barut içti,
gülmeden gitti.
Çünkü annesinin sütü kurumuştu çoktan,
babasının omzu paramparça…
Sırtında Kur’an çantası vardı hâlâ,
ama kimse ayetleri ezberlemiyordu artık,
çünkü
bombalar sûrelerin sonunu getirmişti...
Bir çocuk daha öldü,
ve yine ümmet sustu.
Dualar parmak uçlarında takılı kaldı,
hiçbir cami bombadan hızlı olamadı…
Oysa bu çocuk,
büyüyünce doktor olmak istiyordu.
Artık sadece bir otopsi raporunda adı var.
Soyadı: Şehit.
Doğum tarihi: Önemsiz.
Ölüm şekli: Müslümanların suskunluğu.
Gökyüzü tanıktır:
Bu ümmetin toprağa gömdüğü
yalnız çocuklar büyüyemez...
Ve bir çocuk daha
uyur gibi öldü bu gece.
Ne kefeni vardı,
ne de helvası.
Bir taş bile çok görüldü mezarına…
Çünkü naaşını bulamadılar,
annesi eline bir avuç toprak alıp sarıldı,
"Bu, oğlumun teni olabilir," dedi…
Gazze’de çocuklar dua ediyor hâlâ,
ama sesleri sirenlere karışıyor.
Secdeye varmadan kopuyor nefesleri,
bir melek şehadet getiriyor arkalarından…
Kardeşi yoktu bu çocuğun,
ama yetimliğin ne demek olduğunu
henüz doğmadan öğrenmişti.
Çünkü herkesin kardeşi sustu,
çünkü herkesin yüreği paslandı.
Kimi karnını tutarak öldü,
kimi gözünü açamadan…
Bazıları rüyalarında dondurma gördü,
bazıları bombaların gürültüsünü ninni sandı.
O çocuk öldü,
ama hayalleri hâlâ enkazın altında ağlıyor.
Bir resim defteri vardı,
içinde güneşler ve bayraklar çizerdi,
şimdi o sayfalar is içinde
ve kalemi bile kopmuş bir parmak gibi kırık…
Ey dünya,
bir çocuk öldü diye mi sessizliğe gömüldün?
Yoksa sustuğun için mi çocuklar ölüyor hâlâ?
5.0
100% (2)