Güzel başlar
bütün tanışlıklar
bazen markette bazen otobüste
hayat pahalılığından konuşursunuz
bazen de parkta
bir bakmışsınız kırk yıllık dost oluvermişsiniz
çok olur öyle
bir daha ömrü billah görmezsiniz
hatta adınızı bile söyleyemezsiniz
bütün hayat hikayesini dinlediğim olmuştur...

Güzel başlar
bütün arkadaşlıklar
kol kola girersiniz kardeşten ilerisinizdir
neler neler paylaşırsınız
sonra bir gün bir söz ufacık bir davranış
minicik bir kusurunuz ona büyük gelir
terk eder sizi hem de yavaşça sessizce
gözünüzün yaşına bile bakmadan
bakarsınız ardından uzunca bir süre çaresizce...

Güzel başlar
bütün dostluklar
öyle sıcak öyle samimi yaklaşır ki
sosyal medyada bile olsa inanır güvenirsiniz
kimseyle paylaşmadığınız sırlarınızı açarsınız
sonra dengeler bozulur yüzgöz olursunuz

düzelteyim derken
yüzünüze gözünüze bulaştırırsınız
kaş yapayım derken göz çıkartırsınız
dost sandığınız o kimse can düşmanınız oluverir
sarsılırsınız, yüz çevirir, başa dönemezsiniz
sınır çizemediğiniz samimiyet size zarar verir
defalarca bir daha yapmam diye söz verdiğiniz
aynı hataları tekrar tekrar tekrarlarsınız...

Güzel başlar
bütün aşklar
gökyüzünde uçarsınız bulutların üzerinde kuşlarla
hayaller ülkesinin sırça sarayına kanat açarsınız
ayaklarınız süzülür kalbiniz yerinden fırlar, neşe saçarsınız
her şey gerçek olamayacak kadar güzeldir
hayat ne güzeldir insanlar ne iyidir
fakat birden bire kara bulutlar girer aranıza
gök gürler şimşekler çakar yıldırımlar düşer beyninize
ayrılık kelimesi yabancı bir lügattan alınmadır
üstünüze dar gelen elbise gibi sıkar sıkar boğar adeta

aşkım diyen dillere ne olmuştur
aşkla bakan gözlere, yumuşacık sıcacık ellere buz mu konmuştur
sevenlere nazar mı değmiştir, bu muhteşem birlikteliği
kim neden niçin nasıl bozmuştur
cevapsız sorularınızı şefkatle alıp kucağınıza
söz verirsiniz bundan böyle bir daha hiç kimseyi sevmeyeceğinize
aşık olmayacağınıza, ömrünüzün sonuna kadar yalnızlığınıza...

Gülhan Çeliktaş