1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
386
Okunma

— Nefʿînin ruhuna ithafla —
Ey kürsü şeyhi, göğsü haçlı, dili sureli,
Nice takva bu, yüzünde bin maske, içi küfreli!
Fetvanla karın doymaz amma sen doyarsın iyi,
Her hükmün altın terazisinde tartılmış,
Nedense hep hükümdarlıya doğru eğilmiş terazi...
Senin kıblen saray, yönün muktedirin gölgesi,
Sana göre zulüm meşrudur, eğer ki buyuran velisi.
Sakalı sünnet, lakin yüreğin tağuta meyilli,
Şeytan da secde etmişti bir vakit, ne farkın var ehl-i delilden?
Namazda gözyaşın akar, ama ölüye değil,
Makam elden gider diye dökülür o tuzlu dil.
Cami minberinden indir Allah’ı yavaşça,
Çünkü senin tanrın hak değil, sanki banka ve yasa!
Ey mürekkep yalamış muhteris, çürümüş fıkıh torbası!
Din satılır mı be adam? Seninki resmen soytarısı.
Kimi “fitne” deyip susturur, kimi “şirk” ile damgalar,
Ama nedense bu fetvalar, hep zalimin işine yarar!
Senin de vaazın rüşvet kokar, imanın lobi taşır,
Teheccüd gecelerinde bile sana telefon düşer.
Dua eder misin halk için? Belki… Eğer onay gelirse,
Zira senin duan da üstten gelir, ilham değil, emirle...
Zikir meclisinde kahkaha, derviş göğsünde gömlek markası,
Medrese defterine yatırım dosyası karışmış, aymaz arası.
Ey halkı gaflette uyutan din bezirgânı,
Senin müritlerin de senin gibi, din yerine cüzdanıdır kıblesi!
Aç gözünü, duy çığlığı, mazlumun feryadı kararmış,
Ama senin kulağın saraydan, maaş bordrosuna ayarlanmış.
Bir gün gelir, o hesap günü, kürsün yıkılır altından,
Allah sorar: “Kimin adına konuştun, benim mi, padişahın mı bu yalan?”
Tilhabeşlifilozof/06.05.2025/Çekmeköy/İST
5.0
100% (2)