0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
251
Okunma

Kapkaranlık bir dünyada açtım gözlerimi,
Babamın gözlerinde yanan son ışıkla.
Umuda dair ne öğrendiysem,
Onun suskunluğunda gizliydi aslında...
Bir çocuğun yüreğiyle büyüttüm hayalleri,
Kırık dökük sokak lambaları altında.
Karanlık, üzerime çöktü nice gece,
Ama yıldızlarla konuşmayı öğrendim zamanla...
Ellerim cebimde, ıslıkla yürüdüm sokakları,
Korkunun adıydı o ıslık bazen,
Bazen de sessiz bir direniş…
Kendimle savaşı kazanmak için attığım her adımda...
Kimi zaman acının dili oldum,
Kimi zaman özlemin suskun gözyaşı.
Ama hiç kaybetmedim içimde yanan o ışığı,
Çünkü ben bir babanın gözyaşıyla yoğruldum...
Karanlık öğretti bana sabrı,
Bir damla aydınlığa neler sığar, öğrendim.
Ve her düşüşümde,
Dizlerim kanasa da yüreğimle kalktım yeniden...
Yalnızdım çoğu zaman, evet.
Ama yalnızlık değil beni ezen,
Sessizliğe yenilen kalabalıklardı.
Ben, duymayanlara ıslık çalmaya devam ettim...
Çünkü biliyordum;
Bir gün aydınlık, karanlığın inadına doğacak.
Ve o gün geldiğinde,
Gözlerim değil, yüreğimle bakacağım dünyaya...
Babamın düşlediği o günlere kavuşmak umuduyla,
Yürümeye devam ediyorum hâlâ,
Ellerim cebimde, umut içimde,
Karanlıkları ıslıkla delerek…
Erol Kekeç/02.05.2025/Sancaktepe/İST
5.0
100% (1)